tv100 ekranında her pazar yayınlanan Pınar Işık Ardor'un sunduğu Pazar Siyaseti'ne bu hafta Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici konuk oldu.

Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu için "Zorlu değil, tehlikeli bir rakip. Zayıfmış, güçsüzmüş gibi gösteriliyor ama öyle değil, ciddi bir rakip olarak görülmeli ve buna yönelik stratejiler geliştirilmeli" diyen Destici Cumhur İttifakı'na desteğini açıklayan Hüda-PAR'la ilgili şu değerlendirmede bulundu:

"Benim bildiğim HÜDAPAR ittifakın içinde değil sadece tek taraflı destek beyanı açıkladılar. Hüda-PAR'ın henüz İttifak'a katılma durumu yok. Bununla ilgili somut bir gelişme olmadı. Doğmamış çocuğa don biçemeyiz. Netleşince konuşuruz."

İşte Mustafa Destici'nin açıklamaları...

CUMHURBAŞKANI İLE NE KONUŞTU?

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir saat 40 dakika süren görüşmede yaşama dair de konuştuk. Bizim ortak çok fazla yönümüz var. Aynı okullardan mezunuz. Biz sadece siyaset değil, yaşama dair de konuşuyor. Güncel olaylar, tarihte yaşanmış hadiseler gibi şeyler konuşuyoruz. Sadece siyaseti, ittifakı değil, güncel yaşananları da konuştuğumuz için uzuyor. Bütün görüşmelerimizde bu böyle oluyor. İlk 40 dakikası biz ikili görüştük. Diğer arkadaşlarımız sonradan katıldılar.

"BİZ KENDİ LOGOMUZ VE KADROMUZLA SEÇİME GİRECEĞİZ"

Erdoğan: Türkiye'nin gücünü hazmedemeyenler pusuda! Erdoğan: Türkiye'nin gücünü hazmedemeyenler pusuda!

Bizim milletvekili talebimiz yok. Biz Cumhur İttifakı çatısı altında kendi partimizle, kendi logomuz ve kadromuzla seçime girmek istiyoruz. Tabanımızı konsolide edebileceğimize inanıyorum. Biz kendi menfaatlerimizi değil, milletin menfaatlerini ön plana koyarız. Burada zaten kendi amblemimizle katılma arzumuz, Cumhurbaşkanımızın birinci turda seçilmesine yönelik bütün tabanı konsolide etmek ve oy verdirmek. Yerel seçimde yüzde 2 oy aldık. Biz Cumhur İttifakı'na zarar vermemek için aday göstermedik. Mesela biz Bursa'da aday gösterseydik CHP alırdı. Biz kendi adaylarımız ve amblemimizle seçime gireceğiz. Cumhurbaşkanımız ortak liste öneriyor. Çalışma ekiplerimiz de bunu önerdi ancak kendi listemizle girmemizde herhangi bir sorun yok. Yapılan similasyonlarda da bizim kendi listemizle girmemizde bir sorun görünmüyor. Önceliğimiz Cumhurbaşkanı seçimidir. Palamentoda önemlidir ama onu parlamento içindeki dengelerle çözebilirsiniz. Ancak Cumhurbaşkanı seçimi öyle değil. Onun için bizim için önemli olan Cumhurbaşkanı seçimi.

Önümüzdeki hafta Sayın Cumhurbaşkanı ile tekrar görüşmemiz kuvvetle muhtemeldir. Cumhurbaşkanımızla görüşmemizden sonra parti heyetimiz tekrar bir araya geldi. Pazartesi günü son sunumu yapacaklar, daha sonra tekrar Cumhurbaşkanımızla bir kere daha bir araya gelip işi noktalayacağız.

"HÜDA-PAR İTTİFAKIN İÇİNDE DEĞİL"

Farklı fikirlere saygımız vardır. Hüda-PAR bizden farklı düşüne bilir, bizim buna itirazımız olmaz. Demokrasi böyle bir şey. Bizim için tek önemli husus terörle ilişkili olup olmadıkları önemlidir. Ben şu anda HDP'lilerle tokalaşmıyorum çünkü eli kanlı katillerle beraberler ama lanetledikleri zamana tokalaşırım. Benim bildiğim HÜDAPAR ittifakın içinde değil sadece tek taraflı destek beyanı açıkladılar. 

Hüda-PAR'ın henüz İttifak'a katılma durumu yok. Bununla ilgili somut bir gelişme olmadı. Doğmamış çocuğa don biçemeyiz. Netleşince konuşuruz.

"YENİDEN REFAH PARTİSİ'NİN KATILMASI BİZİ MUTLU EDER"

Yeniden Refah Partisi, merhum Erbakan hocamızın başında bulunduğu Milli Görüş Teşkilatı'nın devamı olan bir parti. Elbette ki katılması bizi son derece mutlu eder, güç verecektir.

Devletin birliğini, bütünlüğünü destekleyen, Cumhur İttifakı'nın ilkelerini benimseyen herkes gelip, katılabilir. Hüda-PAR gibi dışarıdan destek de verebilir, gelip katıla da bilir. Milletimizin de takdiri bu yönde olacaktır.

HDP KAPATILACAK MI?

AYM, mevcut Anayasa'ya göre karar verirlerse yüzde yüz kapatılır. 68. ve 69. Madde çok açık 'Terör örgütünü destekleyen siyasi parti kapatılır' diyor. Türkiye'yi bölüp parçalayacaklarını terörist Demirtaş'ta söylüyor, terörist Buldan'da söylüyor.

Cumhur İttifakı'nın üç unsuru var ve terörle mücadele konusunda büyük kararlılık var. Bu kararlılık sürdüğü sürece böyle bir destek olmaz. HDP, çözüm sürecinin olduğu dönemde bile Cumhurbaşkanımızı desteklemedi.

Meclis'te CHP ve HDP grubu yan yana, kaynaşmaları çok yüksek. Sezgin Tanrıkulu neredeyse bir HDP'li gibi konuşuyor. Sezgin Bey gibi kişiler var CHP içerisinde. HDP, Kılıçdaroğlu'nu yüzde 100 destekleyecektir.

KILIÇDAROĞLU ZORLU BİR RAKİP Mİ?

Aday olacağını bir senedir biliyordum zaten. Önce partisinin içerisini temizledi, rakiplerini eledi. Masayı kurması da bir plan, "Ben adayım" demedi ama işaretlerini verdi. Zorlu değil, tehlikeli bir rakip. Şöyle tehlikeli bir raki, insani özelliklerini bir tarafa bırakıyorum. Terör örgütüyle ilişkisi olmayan bütün partilerle bizim insani ilişkimiz vardır. Kılıçdaroğlu ile de öyle. Kemal Bey şundan dolayı tehlikleli, pozitif anlamda hafife alınmaması gereken bir aday. Zayıfmış, güçsüzmüş gibi gösteriliyor ama öyle değil, ciddi bir rakip olarak görülmeli ve buna yönelik stratejiler geliştirilmeli. 

Ülke, vatan, millet açısından da seçilmesi halinde tehlikeli bir aday olarak görüyorum. Seçilmesi halinde Türkiye'yi çok tehlikeli günler bekliyor. Bunun üç nedeni var. Birincisi, HDP üzerinden PKK ile olan ilişkisidir. 

MASA'DA ÇATLAK OLUR MU?

Masada çatlak çok, daha büyüğü olabilir, deprem yarığı gibi bir yarık meydana gelebilir.

"CUMHURBAŞKANIMIZ BİRİNCİ TURDA KAZANACAKTIR"

Son seçimi Sayın Erdoğan 21 puan farkla kazanmış. Bu seçimi Cumhurbaşkanımızın birinci turda kazanacağından şüphem yok.

6'lı masanın Türkiye'yi yönetmesi mümkün değil. Bir Cumhurbaşkanı seçeceksiniz, 7 tane yardımcısı olacak, bunun 5'i başka partilerin Genel Başkanı ve 'Kritik konularda uzlaşı lazım' diyorsunuz, adayda uzlaşamadınız.

"CEHENNEMİ YAŞATACAKLARINI DÜŞÜNÜYORUM"

6'lı masa, ne terörle mücadelede, ne dış politikada, ne de başka bir konuda Türkiye'ye kavgadan, kaostan, siyasi istikrarsızlıktan başka vereceği bir şey yok. Sahte bir cennet vaat ediyorlar ama cehennemi yaşatacaklarını düşünüyorum.

Depremin 2. gününden itibaren bölgedeydim. Bu hafta içi de Diyarbakır'daydım. Devlet tüm unsurlarıyla, bakanlarımızın tamamı sahada ve millet dayanışmasıyla bu zor günleri aşacağız.