Millî Gazete için “fetih şuuru”nu, Mekke’nin Fethi’ni ve Kudüs’ün önemini anlatan Salih Turhan, “Avrupa’nın, Afrika’nın ve Kıbrıs’ın çeşitli yerlerinde 31 Aralık gecesi, Mekke’nin Fethi’nin manasını ve Kudüs’ün yeniden fethinin inancını milyonlarca kişiyle salonlarda yüreğimizde yaşayacağız” dedi.

Türkiye’nin en büyük gençlik teşkilatı Anadolu Gençlik Derneği’nin (AGD) her yıl düzenlediği Mekke’nin Fethi programı bu sene “Kudüs Gecesi” formatıyla düzenlenecek. 31 Aralık akşamı 81 ildeki yüzlerce farklı noktada düzenlenecek olan Mekke’nin Fethi ve Kudüs Gecesi programı için hazırlıklar devam ediyor. Bu süreçte Millî Gazete olarak AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan ile Mekke’nin Fethi ve Kudüs Gecesi programlarını konuştuk. Yıllardır Millî Görüş’ün gençlik teşkilatlarında birçok görev üstlenen Salih Turhan, okuyucularımıza özel olarak fetih şuurunu, Mekke’nin Fethi’ni ve Kudüs’ün önemini anlattı. Gençlere de önemli mesajlar veren Salih Turhan, tüm vatandaşlarımızı 31 Aralık akşamı Mekke’nin Fethi ve Kudüs Gecesi programlarına davet etti.

“GÖNÜLLERİN FETHİ ÖZLEMİ İLE DERTLENEN BİR GENÇLİK TEŞKİLATIYIZ”

Salih başkanım, öncelikle neden Mekke’nin Fethi ve neden “fetih” konularında özel bir gayretiniz olduğunu anlatabilir misiniz?

Bizler Mekke’nin Fethi, Kudüs’ün Fethi, İstanbul’un Fethi ve gönüllerin fethi özlemi ile dertlenen bir gençlik teşkilatıyız. Çünkü fetihte bambaşka bir mana var. Fetih; kalplerin, gönüllerin hakikatle buluşması demek. Anadolu Gençliğimiz gönüllerin hakikat ile buluşmasına yapışmak mecburiyetindedir. Özellikle ülkemiz gençliği açısından baktığımızda 30 yaşın altında 50 milyona yaklaşan çok güzel bir genç nüfusumuz var. Bu oran dünyadaki birçok ülkenin toplam nüfusundan daha fazladır. Böyle bir genç nüfusumuz varken, fetihten ve bu noktadaki çalışmalardan vazgeçmemiz mümkün olabilir mi? Aksine bu mücadeleye, bu hayırlı çalışmalara yapışıp, gençliğimizle hakikati buluşturmak ve fetih anlayışını aktarmak, dün yaşanan süreçler ile bugün yaşanan süreçlerin aynı fetih özlemini beklediği inancını anlatmak mecburiyetindeyiz.

Başkanım, her yıl geleneksel olarak düzenlenen Mekke’nin Fethi programı bu yıl Mekke’nin Fethi ve Kudüs Gecesi formatıyla düzenlenecek. Filistin ve Gazze’deki mücadele hakkında ne söylemek istersiniz?

Yaşanan süreçlere baktığımızda, Mekke’nin Fethi gayreti bugün de devam ediyor. İşgalci İsrail’in, Filistinli kardeşlerimize uyguladığı 75 yıldır süre gelen zulümlere karşı, Kudüs’te, Gazze’de, Refah’ta, Batı Şeria’da, Filistin’in topraklarının tamamında topyekûn mücadele sürüyor. Filistin’in yiğit evlatları 75 yıldır ortaya koydukları mücadeleyi, 7 Ekim süreciyle beraber taçlandırdılar. Genç, yaşlı, kadın, erkek demeden, milim sapmadan Rablerine olan inançlarıyla şehit şehit büyüyen bir davayı hep birlikte görmekteyiz. Gazze bir destan yazıyor. Hamdolsun bu destan yazılırken AGD’miz, Milli Gençliğimiz 7 Ekim akşamından bu yana meydanlarda farklı farklı çalışmaları ortaya koyarak bu cihadın yanında olmaya gayret ediyor. Kardeşlerimizin bu mücadelesine destek olmak, Kudüs’ün, Gazze’nin yanında olduğumuzu tekrardan haykırmak, gençliğimize Kudüs’ün ve Roma’nın Fethi’nin aşkını aşılamak, halkımızda bu şuuru pekiştirmek adına bu yıl Mekke’nin Fethi ve Kudüs Gecesi programlarını yüzlerce noktada yapıyoruz. Hamd olsun Türkiye’nin neredeyse tüm ilçelerinde kardeşlerimiz hazırlıklarını tamamladı. Avrupa’nın, Afrika’nın ve Kıbrıs’ın çeşitli yerlerinde 31 Aralık gecesi, Mekke’nin Fethi’nin manasını ve Kudüs’ün yeniden fethinin inancını milyonlarca kişiyle salonlarda yüreğimizde yaşayacağız.

“STK’LARA ÖRNEK OLUYORSAK NE MUTLU BİZLERE”

Millî Gençlik tarafından uzun yıllardır bir gelenek haline getirilen Mekke’nin Fethi geceleri artık birçok STK ve kurum tarafından da düzenlenir hale geldi. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Millî Görüş teşkilatları olarak Rabbimize ne kadar şükretsek az diye düşünüyorum. Şöyle çok uzaklara değil, yarım asır öncesine baktığımızda; Millî Görüş mensupları olarak fethi anlatmak ile beraber 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nı gerçekleştiren bir teşkilatın müntesipleriyiz. Rahmetli Erbakan Hocamız ve Oğuzhan Asiltürk ağabeyimiz ile Hocamızın arkadaşlarının ortaya koyduğu fetih mücadelesini devam ettirmenin gayreti içerisindeyiz. Ülkemizde yapılan tüm hayırlı çalışmalarda Anadolu Gençlik’in ve Milli Gençlik’in izini görmek mümkündür. Hamd olsun “Hayırda yarışın” düsturuyla ülkemizin diğer STK’lara örnek oluyorsak, ne mutlu bizlere. Bunu geçmişte Millî Görüş teşkilatlarının başlattığı ve bugün çeşitli sivil toplum kuruluşlarının da yaptığı; İstanbul’un Fethi, Diyarbakır’ın Fethi, yaz etkinlikleri, Siyer-i Nebi sınavları ve birçok hayırlı çalışmada da görmekteyiz. Ülkemizin en büyük gençlik teşkilatı olan AGD’miz ve MGV’miz olarak; gençliğimizin ihyası için yapılacak tüm hayırlı çalışmaların yanında olduğumuzu ve destek verdiğimizi de belirtmek isterim.

“E-FETİH PROGRAMI…”

Yıllardır Mekke’nin Fethi programlarının düzenlenmesinde etkin bir rol üstleniyorsunuz. Mekke’nin Fethi programlarının hazırlandığı geçmiş yıllarda gerçekleşen, okuyucularımızla paylaşabileceğiniz sizi etkileyen bir hatıranızdan bahseder misiniz?

Yaklaşık 50 yıldır Mekke’nin Fethi programlarını teşkilatlarımız olarak 31 Aralık gecesi düzenliyoruz. Ben de hamdolsun ki çocukluk yıllarımdan itibaren önce ailemle, sonra teşkilatlardaki kardeşlerimle beraber Mekke’nin Fethi programlarımıza katılım gösterdim.

Salonlarda icra ettiğimiz programlarda halkımız büyük coşku ile Mekke’nin Fethi’ni kutlarken, maalesef bir sene bu coşkudan mahrum olmak zorunda kaldık. 2021 yılında koronavirüs kapanması nedeniyle salonlarda program yapılmasına izin verilmiyordu. Bu sebeple ülkemizin dört bir yanında insanımız fetih coşkusunu o sene de yaşamak istese de bu konuda bir burukluk oldu. E-Fetih programıyla milyonlarca kişi, yapmış olduğumuz fetih programını online olarak takip etse de, gelen mesajlardan gördük ki halkımız, bizzati salonlarda o coşkuyu yerinde yaşamak istiyor. Bunu daha sonraki yıl 2022 yılında yapmış olduğumuz Mekke’nin Fethi programlarında da görmüş olduk. Koronavirüs kapanma sürecinin bitmesi ile beraber düzenlediğimiz ilk Mekke’nin Fethi programlarında halkımız, ülkemizin yüzlerce noktasında yapılan programlara akın etti, salonlar doldu taştı. Milletimiz, Mekke’nin Fethi’ne olan özlemini, “Rabbimiz bizlere bir daha Mekke’nin Fethi’siz bir yıl geçirmeyi nasip etmesin” diye dua ederek belirttiler.

 “İFSAT SÜRECİNE GİRİLMESİNE BİZLER ASLA RAZI OLAMAYIZ”

Gazze’de Müslüman kardeşlerimiz büyük bir zulme uğrarken Türkiye ve İslam coğrafyalarının belirli bölümlerinde Hristiyan geleneği olan yılbaşı kutlamaları için de hazırlıklar yapılıyor. Bu yönüyle bakıldığında Mekke’nin Fethi ve Kudüs gecesi programını değerlendirebilir misiniz?

TÜİK'e Hürriyetçi Eğitim Sen'den sert eleştiri: Kabak tadı verdi! TÜİK'e Hürriyetçi Eğitim Sen'den sert eleştiri: Kabak tadı verdi!

Hristiyan inancına müntesip olan bir kişi kendi inancını yaşayabilir. Biz kimsenin inancına müdahil olan, illegal bir sürecin içerisinde tavır gösteren bir teşkilat değiliz. Öbür taraftan saygı duymadığımız bir şey de Müslüman olan kardeşlerimize bu konunun bir dayatmaya dönüştürülmesi. Bununla birlikte bir ifsat sürecine girilmesine bizler asla razı olamayız. Bizim inancımızda, kültürümüzde Noel diye bir şey yok iken, sanki bizim inancımızda da bu varmış gibi gösterilen birçok programlar önümüze servis ediliyor, bunları görüyoruz. İnsanımızın, gençliğimizin, bu gece yaşanacak birçok kötülük ve haramlara karşı uyanmasını sağlamak, ekranlar üzerinden gösterilecek ahlaksızlıklardan insanımızı uzak tutmak gayretindeyiz. Bu yanlış süreçleri birilerinin servis ettiğinin farkına varsınlar diye her yıl 31 Aralık tarihinde bu programları icra ediyoruz. Bununla alakalı toplumsal bir kabul de oldu. Birçok insanımız bizlere ulaşarak her yıl düzenlenen Mekke’nin Fethi programlarına bu yıl da katılmak ve katkıda bulunmak istediler.

“TAKATİMİZİN SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”

Başkanım son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Gençliğimiz, hiç olmadığı kadar zorlu bir süreçten geçiyor. İfsat hareketleri yaptıkları planlı çalışmalarla gençliğimizi, halkımızı esir almak, yaşanan zulümlere alıştırmak, Müslüman ve mazlum coğrafyalarda yaşananlara karşı kayıtsız kalınmasını istiyorlar. Medya yoluyla, manipülasyonlarla, iklim kanunlarıyla, İstanbul sözleşmesiyle, Gazze’nin boşaltılması, Filistin topraklarının işgali, Arz-ı Mev’ud planlarının devamıyla bunları apaçık bir şekilde görmekteyiz. Bu yapılan çalışmalara Siyonist kuruluşlar tarafından ne kadar maddi destek sağlansa da, Filistin’deki yiğit kardeşlerimizin esirlere bile yapmış olduğu Müslümanca müdahaleyi, dünya halkları bir şekilde görüyor. 7 Ekim’de başlayan süreçle beraber Avrupa’da, Amerika’da, dünyanın çeşitli yerlerinden binlerce, milyonlarca kişinin Kur’an-ı Kerim’i araştırmaya başladığını görüyoruz, binlerce kardeşimizin bu süreçle İslam’la şereflendiğini görüyoruz. Filistinli kardeşlerimiz tüm yaşanan zulümlere, açlığa, soğuğa, bazen ailelerinin tüm fertlerini şehit edilmelerini görmelerine rağmen, bu kutlu davadan vazgeçmiyorlar. Kardeşlerimizin bu dirayetine karşın, bizlerin yapması gereken birçok çalışma var. Erbakan Hocamız yıllarca; “Bu bir meydan muhaberesidir. Kimsenin tribünden seyretmeye hakkı yoktur” derdi. Bizler de bu düsturla, takatimizin sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu vesileyle tüm vatandaşlarımızı  31 Aralık 2023 Pazar akşamı Mekke’nin Fethi ve Kudüs Gecesi programlarında salonlara davet ediyor, yapılacak olan programlarda emeği geçen tüm kardeşlerimizi hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum.

Kaynak:  MİLLİ GAZETE

 

Editör: Süper Kanal TV