100 BİNİ AŞKIN KİŞİYİ İLGİLENDİRİYOR
Anılan kararlar, Yıldıztabya'da 20 bin, Pazariçi'nde 12 bin Mevlana'da 15 bin, Karayolları Mahallesi'nde ise 70 bini doğrudan ilgilendiriyor.
Kararın kendilerini rahatlattığını belirten Yıldıztabya Mahallesi Barınma Hakkını Koruma Dayanışma ve Kültür Derneği Süleyman Çelik, çıkan kararlarla birlikte, müteahhit firma olarak adı geçen firmaların isimlerini duymamaya başladıklarını söyledi. Çelik, anılan kararların, belediyeye karşı da kendilerini güçlü bir konuma taşıdığına işaret etti.
HAK SAHİPLERİ TEDİRGİN
Riskli alan ilan edilen bölgenin bilimsel raporlara göre Cebeci Taşı olarak bilinen 200 milyon yıllık kaya zeminde olduğunu belirten Gaziosmanpaşa Sultangazi Sanayici ve İşadamları (GOPSİAD) kurucu üyesi Aydın Ağaoğlu, buna rağmen bölgelerinin "Riskli Alan" olarak belirlenmesinin kendilerinde şaşkınlık ve tedirginlik yarattığını söyledi. Ağaoğlu açıklamasının devamında "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sürekli plan değişikliği yaparak askıya çıkartmakta ve her seferinde itirazlarımıza görmezden gelerek bizleri İdari yargıda dava açmaya mecbur bırakmaktadır. Belediye yetkileriyle yaptığımız görüşmede ise bina ve arsalarımızın karşılığında bizlere ne verileceği hususunda net bilgi verilmiyor. Yeni yapılanmada arsalarımızın yüzde 35'i kadar yer verilecekken, davalarımızın geri çekilmesi halinde bu oranın yüzde 40 olarak uygulanacağını ifade ediliyor" şeklinde konuştu.
TAPULARDAKİ ŞERH KALDIRILMALI
Ağaoğlu, "Tapularımıza "Riskli Alan" şerhi düşüldüğü için bankalar gayrimenkullerimizi teminat görmemekte ve kredi alırken zorlanmaktayız. Danıştay'ın Yürütmeyi Durdurma Kararına göre Bakanlığın kararın tebliğinden sonra azami 30 gün zarfında tapularımızdaki şerhi kaldırması gerekir. Bölge insanını mahkeme kapılarında koşuşturan, bu uğurda zaman ve para harcamasına neden olarak iş yapamaz hale getiren tutumdan vaz geçilmeli" dedi.
MÜLKİYET HAKKI VURGUSU ÖNEMLİ
Kararlara ilişkin değerlendirmede bulunan Av. Atilla Bahçıvan, mülkiyet hakkına yapılan özel vurgunun önemine işaret etti. Bahçıvan, "Bir bölgenin riskli alan ilan edilebilmesi için, yönetmeliğin çok açık hükümleri var. 'Bunlar yerine getirilmeden bir bölgeyi riskli alan ilan edemezsin' diyor Danıştay. "Danıştay ayrıca, olası bir depremde riskli alan kapsamına alınan binaların nasıl bir tepki vereceğinin raporla ortaya konulması gerektiğine vurgu yapıyor. Üstelik bu raporun tartışmaya yer vermeyecek kadar net olması gerektiğine işaret ediliyor" dedi. (Kaynak:Hürriyet)