Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Başkanı Buğra Küçükkayalar, Nilüfer Çayı'nın %99 tıkandığını ve acil önlem alınmazsa Bursa'nın terk edilen bir kent olabileceğini söyledi. Raporla su kaynağının kirliliği ve çözüm önerileri açıklandı.
BUSİAD Podyum Davet'te düzenlediği bir basın toplantısı ile 'Herkesin Bildiği Sır-Nilüfer Çayı' başlıklı raporunu medya ile paylaştı.
Basın toplantısının açılışında konuşan BUSİAD Başkanı Küçükkayalar, BUSİAD Yeşil Bursa Çalışma Grubu'nun çalışmasıyla ortaya koyulan raporun önemine dikkat çekerek şunları ifade etti:
'Doğduğu noktadan şehre ulaşana kadarki bölümündeki temizliğiyle, bizlerin su ihtiyacını karşılayan en önemli kaynak olan Nilüfer Çayı'nın, şehre ulaştıktan sonraki kirlenmesi aslında salt bir su kaynağının kirlenmesinin ötesinde sonuçlar doğuruyor. Suların buharlaşıp yüksek kesimlerde kar ve yağmur olarak tekrar yeryüzüne inişini ifade eden hidrolojik döngünün giderek olanaksızlaşmasına ve Bursa'nın yaşanamaz bir kent olmasına doğru hızla koşuyoruz. Bursa'nın aort damarı olan Nilüfer Çayı'nda artık su ve oksijen yok denecek kadar az. Yani aort damarımız yüzde 99 tıkanmış durumda. Acil önlem alınmaz, aort damarı temizlenmezse, çok da uzak olmayan bir süre içinde Bursa terk edilen bir kente dönebilir. Son su kesintileri de aslında küresel ısınmanın da etkisiyle Bursa için acil eylem planının gündeme gelmesi gerektiğini de ortaya koymuştur.'
'HERKESİN BİLDİĞİ SIR...'
'Nilüfer Çayı ne kadar Bursa'ya hayat vermişse, Bursalılar onun hayatını o kadar kısaltmıştır' diyerek sözlerini sürdüren Küçükkayalar, 'Nilüfer Çayı'nın kirliliği herkesin bildiği ancak görmezden geldiği bir konu durumundadır. Yani 'Herkesin Bildiği Sır' dır' ifadesini kullandı. 'BUSİAD olarak bu çalışma ile 'Herkesin Bildiği Sırla' yüzleşmek, sorumluları harekete geçirmek, projeler üretme ve projelerin yerine getirilmesinde destek olmayı amaçlamaktayız' diyen Küçükkayalar, şunları söyledi:
'Bu kirlilikte Bursa'da yaşayan herkesin sorumluluğu bulunmaktadır. Yerleşim yerleri, tarımsal faaliyetler ve sanayi en önemli kirleticiler olarak görülmektedir. Hepimiz kirletici bir etkeniz, çözüm yolu bulmak da hepimizin görevidir.
Zaman; kimin kirlettiği ya da ne kadar kirlettiğinin konuşulacağı zamanı çoktan geçmiştir. Zaman; sorunları açık yüreklilikle ve şeffaf bir şekilde ortaya koyma, çözüm yollarını ortaklaşa belirleyip, tüm Bursa paydaşları olarak, konuya top yekûn eğilme, hem yerel hem ülke hem de küresel finansal kaynakları kullanarak Nilüfer Çayı'mızın kirlilik sorununu kökünden çözme zamanıdır.
Tertemiz akan Nilüfer Çayı'nı görene kadar çalışmalarımız hep birlikte, azimle devam etmelidir.'
SÜRDÜRÜLEBİLİR BURSA NİLÜFER ÇAYI İLE MÜMKÜN...
Küçükayalar'ın ardından raporun sunumunu ise BUSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Hüsamettin Çoban gerçekleştirdi. Çoban, Nilüfer Çayı hakkında teknik bilgileri verdikten sonra Çay'ın Bursa için önemini, 'Nilüfer Çayı, yalnızca doğal bir su kaynağı değil; aynı zamanda şehrin sosyal ve kültürel yaşamının şekillenmesinde de önemli bir rol oynamıştır. Bursa'nın yerleşim alanları, çayın sağladığı su kaynakları ve verimli topraklar sayesinde gelişmiştir. Nilüfer Çayı, Bursa'nın tarihi gelişiminde, tarımsal üretiminde, sanayi üretiminde ve ekosisteminin korunmasında merkezi bir rol oynar. Bursa'nın sürdürülebilirliği ve yaşam kalitesi, Nilüfer Çayı'nın korunması ile doğrudan ilişkilidir' sözleriyle dile getirdi.
Nilüfer Çayı üzerindeki baskıları, tarımsal, sanayi, yerleşim, hidrojeolojik ve imar baskıları olarak beşe ayıran Çoban, Çay'ın kirlenme nedenlerini de 'Hidrojeolojik yapının değişmesi, yerleşim alanlarından kaynaklanan kirlilik, tarımsal kirlilik ve endüstriyel kirlilik' olarak sınıflandırdı. Nilüfer Çayı üzerinde 3 noktadan aldıkları numunelerin laboratuvar sonuçlarını da değerlendiren Çoban, Nilüfer Çayı'nda oksijenin yok denecek düzeyde olduğunu, Marmara Denizi'nde yaşanan müsilajda etkisinin önemli olduğunu, içinden geçtiği toprağı zehirlediğini, yer altı sularının kirlendiğini, etrafında sosyal yaşamın oluşmasını engellediğini, halk sağlığına olumsuz etkileri olduğunu ve bu çaydan sulanan besinlerin sağlığa olumsuz etkileri olacağını ifade etti.
Hüsamettin Çoban, bu gerçekler ışığında BUSİAD'ın detaylı çözüm önerilerini de şu ana başlıklarda sıraladı:
'Nilüfer Çayı Komisyonu Kurulması, Kirlilik Kaynaklarının Envanterinin Çıkarılması, Fiziksel Temizlik ve Restorasyon, Nilüfer Çayı Su Kalitesinin İyileştirilmesi, Ekolojik Rehabilitasyon, Halk Katılımı ve Bilinçlendirme, Düzenli İzleme ve Raporlama, Yerel Yönetimlere ve İşletmelere Destek.'
Çoban, su şehri olarak görülen Bursa'nın bu ve benzeri önerilerle bir çözüm üretmemesi halinde Bursa'nın yaşanılması zor bir kente döneceğini de söyledi. Çoban, başta tekstil olmak üzere suya ihtiyaç duyan sanayinin varlığını sürdürmekte zorlanacağını, ana sanayilerin de bu gerçekleri gördüğünü ve tedarik zincirini Bursa'dan çıkaracağını belirtti.