RTÜK tarafından televizyon yayınlarının kesilmediği, portakal gazı kullanımı iddialarının asılsız olduğu belirtilrdi. İstanbul'a giriş çıkış yasak haberlerinin de yanlış olduğu ve yalnızca belirli kişilere yönelik tedbir alındığı kaydedildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi soruşturması esnasında bir yandan eylemler sürerken, diğer yandan dezenformasyon içerikli sosyal medya paylaşımları da yayılmaya devqam ediyor.
Söz konusu iddialarla yönelik açıklamalar İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nce kamuoyuna duyuruluyor.
Bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medya hesaplarından paylaşılan “RTÜK’ün talimatıyla televizyonlardaki tüm canlı yayınlar kesildi.” iddiası doğru olmadığının altı çizilen açıklamalarda, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)'nun, 6112 Sayılı Kanunun 8. Maddesi gereğince “Kanun dışında yayın yapan, halkı sokağa davet eden, illegal örgütlerin sözcüsü gibi beyanlarda bulunan yorumcuları ekrana taşıyan, kişi haklarına aykırı taraflı yayıncılık faaliyeti gösteren, devlet büyüklerine, soruşturmayı yürüten yargı mensuplarına, emniyet personeli ile kolluk kuvvetlerine hakaret ve tehditlere varan ifade ve yayınlara yer veren yayıncı kuruluşlarla ilgili uzun süreli yayın durdurma dahil, lisans iptallerine varabilecek müeyyideler uygulanabileceği” hatırlatmasında bulunulduğu belirtilerek, dolayısıyla RTÜK’ün uyarısının canlı yayınların kesilmesi değil, mezkur kanun hükümlerine riayet edilmesi yönünde olduğu bildirildi.
Bir başka manipüle haber “Polis, göstericilere Vietnam Savaşı’nda kullanılan portakal gazı ile müdahale ediyor” iddiasının da gerçeği yansıtmadığı ifade edildi.
Kimyasal silah olan portakal gazının Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hiçbir eylem ve gösteride kullanılmadığı ve bu iddiaların da hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığı vurgulandı.
Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, “İstanbul’a giriş çıkışlar yasaklandı.” iddiasının da manipülasyon içerdiği bir başka açıklamada ise, "İstanbul Valiliğince alınan karara göre şehir giriş-çıkışlara ilişkin kısıtlama, yalnızca kanuna aykırı eylemlere katılması muhtemel kişi, grup ve araçlara yönelik bir tedbirdir. Vatandaşların günlük yaşamlarını sürdürebilmeleri, şehir içi veya şehir dışı seyahatlerini gerçekleştirmeleri açısından bir kısıtlama söz konusu değildir" denildi.