Dönemin en büyük siyasi partisi olan Refah Partisi’ne en karanlık operasyonların yapıldığı 28 Şubat darbe süreci, en büyük zararı İslâm ümmetinin birliğine ve beraberliğine verdi. 28 Şubat’ın ardından İslâm dünyasının en büyük yıkımları yaşandı. Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başbakanı olduğu hükûmetin bir medeniyet projesi olarak hayata geçirdiği D-8 İslâm birliği projesi sistematik bir şekilde işlemeye başlamışken, 28 Şubat darbesiyle birlikte ağır bir darbeye maruz kaldı. Millî Görüş iktidarının gasbedilmesinden kısa bir süre sonra karanlık emellerini hayata geçiren ırkçı küresel emperyalistler, önce Afganistan’ı, hemen ardından Irak’ı tarumar ettiler.
FİLİSTİN, HİÇ OLMADIĞI KADAR YALNIZ KALDI
28 Şubat darbesiyle birlikte Filistin, direniş tarihinde hiç olmadığı kadar yalnız kaldı. Çok uzun yıllardır Haçlı ve Siyonist ittifakının işgali altında kalan İslâm ülkeleri, ekonomik, siyasi, askeri ve toplumsal krizlerden bir türlü çıkamadı. Bugün Filistin topraklarında süren mezalim karşısında İslâm ülkelerinin bir bütün olarak Siyonist İsrail’in zulmüne karşı duramamasının temelinde, D-8 gibi muhteşem bir İslâm birliği organizasyonunun etkisiz hale getirilmesi yatıyor.
VEBALİ, 28 ŞUBATÇILARIN BOYNUNDA EBEDİYEN ASILI KALACAK
Bugün Yemen’de, Suriye’de, Libya’da ve Afrika’nın birçok İslâm ülkesinde etkisini sürdüren iç çatışmalar, Doğu Türkistan’da, Gazze’de acımasızca sürdürülen soykırımlar, İslâm birliğinin kurulamamasının acı yansımalarını bizlere hatırlatıyor. Müslümanların kıyıma uğradığı bu çileli günlerin vebali, 28 Şubat kötülüğünü bu millete reva görenlerin boynunda ebediyen asılı kalacak.