Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezince, 16-22 Ocak'ı kapsayan Dezenformasyon Bülteni yayımlandı.
Terör örgütü PKK/YPG propagandası yapan bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, "Esed rejimi İdlib'deki Türk üssünü vurdu. Ölü ve yaralılar var." iddiasının gerçeği yansıtmadığı kaydedilen bültende, şu bilgilere yer verildi:
"Saldırı Esed rejimi tarafından değil, PKK/YPG'li teröristlerce gerçekleştirilmiş, atılan roketler Öncüpınar Hudut Karakolumuzun sorumluluk sahasına düşmüştür. Saldırıda herhangi bir Türk üssünün vurulması söz konusu değildir. Saldırıda, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) bağlı herhangi bir personel zarar görmemiştir. Saldırının geldiği noktaları belirleyen TSK, hedefleri yoğun ateş altına alarak 20 teröristi etkisiz hâle getirmiştir."
"Emeklilere düşük zam yapıldığı" iddiası
Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada yer alan, "Emeklilere yüzde 30 oranından daha düşük zam yapılacak" iddiasının gerçeği yansıtmadığı belirtilen bültende, sigortalıların aylıklarının, hizmetin geçtiği dönemlerde geçerli olan aylık bağlama sistemlerinde belirlenen kurallar çerçevesinde aylık talep yılı esas alınarak hesaplandığı bildirildi.
Sigortalının gün ve kazançlarında bir değişiklik olmasa da her yılın TÜFE, gelişme hızı, aylık artış verileri farklı olduğundan talep yılına göre aylık miktarının değişebildiğine işaret edilen bültende, şunlar kaydedildi:
"2023 öncesinden bağlanan aylıklar dâhil olmak üzere 2023 yılı talepte bulunanların aylıkları da yüzde 30 oranında artırılmıştır. Aylık hesaplama sisteminde bir değişiklik yapılmamış olup mevcut yasal düzenlemelerde yer alan kurallar çerçevesinde aylıklar hesaplanmaktadır. Ayrıca EYT kapsamındaki sigortalılar için farklı bir aylık hesabı yapılmayarak hem TÜFE hem de refah payı dikkate alınarak aylıklar hesaplara yatırılacaktır. Yapılan son düzenleme ile en düşük aylık miktarı dosya bazında 5 bin 500 liraya yükseltilmiş olduğundan 5 bin 500 liranın altında emekli aylığı ödendiğine yönelik haberler gerçeği yansıtmamaktadır."
"EPDK'nin uygulamasına yürütmeyi durdurma kararı" iddiası
Bazı basın yayın organlarındaki "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) uygulamasına yürütmeyi durdurma kararı" başlıklı haberlerin gerçeği yansıtmadığına yer verilen bültende, EPDK'nin geçen yıl nisan ayında Azami Uzlaştırma Fiyat (AUF) mekanizmasını devreye aldığı hatırlatıldı.
Bu mekanizma ile küresel gelişmeler sebebiyle doğal gaz ve kömür gibi ithal enerji ham maddelerindeki maliyet artışının arz güvenliğini sekteye uğratmamasının hedeflendiği belirtilen bültende, şunlar kaydedildi:
"EPDK, kanunun verdiği yetkiyle uygulanan bu mekanizmanın enerji piyasalarının adil ve rekabetçi yapısının korunmasına yönelik adım olduğunu bildirmiştir. Bu mekanizmanın uygulamaya alınmasının ardından ilk 6 ayda hiçbir santral kapanmamış ve arz güvenliği sıkıntısı yaşanmamıştır ancak bazı elektrik dağıtım şirketleri, sehven veya kasıtlı olarak Enerji Piyasaları İşletme AŞ'ye (EPİAŞ) gerçek dışı bildirimlerde bulunarak AUF mekanizmasının işleyişine aykırı işlemlerde bulunmuştur.
Bu nedenle EPDK tarafından 40 şirket hakkında idari soruşturma açılmasına ve 10 milyar 208 milyon 222 bin 680 liranın geri ödenmesine karar verilmiştir. Faiziyle birlikte 11 milyar lirayı aşan bu meblağın, AUF mekanizmasının doğası gereği maliyet düşüşü olarak doğrudan tüketicilerin faturasına yansıtılmasına karar verilmiştir. Bu ödeme, bütün tüketicilerin elektrik faturası maliyetlerinde düşüş anlamına gelmektedir. Şirketlere bildirilen kararın ardından şimdiden ödemelerin 1 milyar liraya yakın kısmı AUF havuzuna tahsil edilmiştir. Konuya ilişkin yargıya yapılan itirazlarda AUF mekanizmasını sekteye uğratacak ve ödemeleri etkileyecek herhangi bir yürütmeyi durdurma kararı söz konusu değildir."
Eski Maliye Bakanı Şimşek ile ilgili iddia
Bültende, Sözcü gazetesinin 16 Ocak nüshasındaki haberde, eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yakın çevresine "Büyük tsunami geliyor. Dünyada birçok ülke parayı, yatırımı çekiyor. Bizde öyle bir durum söz konusu değil." dediğinin iddia edildiği aktarıldı.
Haberde, Şimşek'in böyle bir açıklama yaptığına dair herhangi bir kanıt sunulmadığı kaydedilen bültende, Şimşek'in bu iddiayı "hayal ürünü" olarak niteleyerek yalanladığı belirtildi. Bültende, Şimşek'in sosyal medya hesabındaki açıklamasında, "Bugün Sözcü gazetesi kaynaklı çeşitli platformlarda şahsıma atfedilen değerlendirme ve haberler kasıtlı ve hayal ürünüdür. Seçim atmosferine girilen şu ortamda aziz milletimizden istirhamım, doğrudan şahsımdan duymadığınız hiçbir habere lütfen itibar etmeyiniz." ifadelerini kullandığına dikkat çekildi.
"Eğitim öğretim yılı çalışma takviminde değişiklik olmadı"
Sosyal medya ve bazı basın yayın organlarındaki, "Sömestr tatili 1 ay oluyor" iddiasının gerçek dışı olduğu kaydedilen bültende, Millî Eğitim Bakanlığının 2022-2023 eğitim öğretim yılı takviminin planlandığı gibi uygulanacağı belirtildi.
Bültende, "Söz konusu takvim incelendiğinde, 2022- 2023 eğitim öğretim yılı birinci döneminin sona ermesiyle 23 Ocak'ta başlayacak olan sömestr tatilinin, 3 Şubat 2023 tarihinde ikinci dönemin başlamasıyla sona ereceği açıkça görülmektedir." ifadesine yer verildi.
Bursa'da 1 saat bozulmadan kalan "mercek bulut" ile ilgili iddia
Bültende, 19 Ocak'ta Bursa semalarında görülen ilginç görünümlü bulutlara ilişkin fotoğrafların, bazı sosyal medya hesaplarından, "Depremin habercisi" iddiasıyla paylaşıldığına değinildi.
Bursa'nın Kestel, Gürsu, Yıldırım, Osmangazi ve Nilüfer ilçelerinden görülebilen ve yaklaşık 1 saat bozulmadan kalan bulutun, "mercek bulut" olarak da bilinen "Altokümülüs Lentikülaris" olduğu aktarılan bültende, şu bilgiler verildi:
"Bu bulut deprem öncesinde veya sonrasında değil, engebelerden kaynaklanan rüzgâr dalgalanmalarının sonucu olarak oluşmaktadır. Ayrıca fön rüzgârlarının görüldüğü her türlü coğrafi alanda bu tür bulutlar görülebilmektedir. Uzmanlar, bu bulutların yağış yapacak kadar güçlü bir sistemi olmadığını, yatay hareket eden bir hava dalgasının topoğrafyadaki yer şekillerine bağlı olarak adeta dalga yapmasıyla yukarı seviyelerde suyun yoğunlaşması şeklinde oluştuklarını belirtmektedir."
"Afganistan'da açık artırma ile satılan kız çocuğu" iddiası
"Afganistan'da 9 yaşındaki kız çocuğunun açık artırma ile satıldığına" ilişkin bazı sosyal medya hesaplarındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığı bildirilen bültende, kullanılan fotoğrafın, daha önce de birçok Facebook ve Twitter hesabından benzer iddialarla paylaşıldığına dikkat çekildi.
Bültende şu bilgilere yer verildi:
"Fotoğraf, 2011'de ülkenin kuzeyindeki Talukan kentinde 2'si kadın 4 kişinin NATO askerleri tarafından öldürülmesi sonrası düzenlenen NATO karşıtı protestolar sırasında çekilmiştir. Öldürülen insanların militan değil, sivil halktan olduğunu söyleyen 2 bin kişilik bir grup, baskında ölenlerin cenazesiyle gösteriler düzenlemişlerdir. Amerika ve Kabil hükûmeti aleyhine slogan atan protestoculara polis müdahale etmiş, 12 kişi hayatını kaybederken 80 kişi de yaralanmıştır. Yıllardır benzer iddialarla paylaşılan fotoğraf karesi bir açık artırma değil, protestolar sırasında çekilmiştir."