Atanamayan öğretmenler başta olmak üzere devlet kademesinde bir işe yerleşmek için emek veren binlerce kişi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e tepki gösterdi. Türkiye'nin en büyük sivil yapılanmalarından biri olan Memur-Sen'in Genel Başkanı Ali Yalçın, "Enflasyon sadece sabit gelirliler üzerinden baskılanmamalı, personel ihtiyacı emekliye göre değil kamu hizmetine göre belirlenmelidir" şeklinde konuştu.
Sosyal medya hesabı üzerinden yazılı bir açıklama yapan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, açıklamasında "Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek katıldığı canlı yayın programında “Enflasyon ve Personel İstihdamı” konu başlıklarına ilişkin açıklamalarda bulunmuştur. Enflasyonun baskılanması ve tek haneli rakamlara indirilmesi başta kamu görevlileri olmak üzere sabit gelirliler için son derece önemli bir husustur." dedi.
Yalçın'ın açıklamasından bazı satır başları şöyle:
- Maaş/ücretlerin nominal değil reel alım gücü artırılarak piyasalarda adil gelir dağılımı ve bölüşüme kaynak oluşturulmalıdır. Bunun içinde dolaylı-doğrudan vergilerin gelir endeksli düzenlenmesi, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergilendirme yapılması gerekmektedir.
- Türkiye’de sermayeye yönelik oluşturulan fırsatlar, emek gücüne, alın terine ve sabit gelirliye de oluşturulmalıdır.
- Personel istihdamı konusunda emekli olanların haricinde personel alımına izin vermiyoruz ifadesi oldukça kritik bir açıklamadır.
- Başta öğretmen, sağlık personeli ve üniversite mezunu kamuya atanmayı bekleyen kardeşlerimiz için sorunlu bir açıklamadır. Yıllarca emek vermiş, eğitim almış, bilgi ve birikim oluşturarak kamuya atanmayı beklemiş kardeşlerimizi hayal kırıklığına uğratmamak gerekmektedir.
- Nitekim öğretmen olarak; sınıfta ders anlatmak, tahta karşısına geçerek gelecek nesillerimize katkı sunmak hayali içerisinde olan kardeşlerimize imkan sunulmalı, tüm imkanlar zorlanmalıdır.
- Kamu görevlilerimizin görev aylığı - emekli aylığı arasında oluşan büyük dengesizlik nedeniyle emekli olmamaları hak verilebilecek bir nedendir.
- Son olarak, Türkiye’nin büyümesi ve nüfusuna bağlı olarak kamu hizmeti sunumu ve gerekliliği her geçen gün artmaktadır. Kamu hizmetine ve kamu görevlisine duyulan ihtiyaç da her geçen gün bu orantıda artmaktadır.
- Sadece emekli olanların yerine personel istihdamı doğru-adil-hak verilebilir bir gerekçe değildir. Sağlık sisteminde ve sunumunda yaşanan gelişme, nüfusta oluşan artış, öğretmen ihtiyacı, yatırımların artmasına bağlı olarak teknik personel ihtiyacı gibi hususlar göz ardı edilemez.
"BELKİ ŞU AN ÇOBANDINIZ"
Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Oğuz Özat ise Bakan Şimşek'e seslenerek, "Eğitim sisteminde hiç mi yeni okul yapılmadı? Hiç mi yeni sınıf oluşmadı?" diye sordu. Özat, şunları söyledi:
"Sadece emekli sayısı kadar personel ataması yapacağız" diyen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e soruyoruz. Eğitim sisteminde hiç mi yeni okul yapılmadı? Hiç mi yeni sınıf oluşmadı? 2023 - 2024 yılında öğrenci sayısı 300.000 arttı bu dahi emekli hariç 30 bin öğretmen demektir. 2024 Türkiye'sinde metropollerde hala 50 kişilik sınıflar var. Her şeye bol harcamanız var, israfınız var, eğitime gelince ekonomik durum diyorsunuz. Eğitimden tasarruf olur mu? Geçmiş dönem hükümetler de eğitimden tasarruf yapsaydı, belki de siz şu an bakan değil, çobandınız."
"YAZIKLAR OLSUN"
Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonu eski Genel Başkanı İsmail Koncuk da yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
"Mehmet Şimşek, "Kamudan gelen talepleri biz şu anda kabul etmiyoruz. Bu sene sadece emekli olanların yerine eleman alımı prensibini getirdik. Alamayacaklar. Sağlık hariç. Sağlıkte çünkü yeni şehir hastaneleri devreye giriyor. Sağlıkta bir istisna yaptık. Onun dışında hiçbir bakanlığa personel noktasında emekli olanların harici personel alımını biz kısıtladık." demiş.
Sayın Yusuf Tekin, geçmişte söz verdiğiniz üzere, en yüksek atama sayısını istiyoruz, elbette. Maliye Bakanlarının, bu tür atamalara geçmişten bu yana müdahalesini bilsek de, Milli Eğitim Bakanı olarak, sizin etkinizi beklemek de, hakkımız. Nasıl ki, Sayın Erdoğan'ın mülakat kalkacak sözüne rağmen, mülakat yapılacak diye, tüm tepkilerimize rağmen, inisiyatif kullandınızsa, 68 bin norm açığımız var, açıklamanızın da arkasında durun lütfen.
Genç işsizleri büyük hayal kırıklığına düşüren, sayın Mehmet Şimşek'i kınıyoruz. 700 bin ataması yapılmayan öğretmen, diğer işsiz gençlerimiz ve aileleri yok saydınız. Sayın Şimşek, sadece genç işsizler için değil, bütün bir millet için, Hazine ve Maliye Bakanı değil, bir Zulüm Bakanı olmak üzeresiniz. Yazıklar olsun."
EĞİTİMDEN TADSARRUF OLUR MU?
Özellikle ücretli öğretmenlik konusunu hatırlatan Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici, bu atama anlayışının kabul edilemez olduğunu belirtti. Öğretici şunları paylaştı:
"Hazine ve Maliye Bakanı sayın Mehmet Şimşek, 'Sağlık Bakanlığı hariç hiçbir bakanlık, emekli olanlar haricinde yeni eleman alamayacak' diyor. Eğitimde kanayan yara olan, asgari ücretin dahi altında çalıştırılan ücretli öğretmenlik devam etsin isteniyor. Yarım milyon eğitim fakültesi mezunu öğretmen atama beklerken öğretmen açığını kapatacak atama yapmamak kabul edilemez!
Her zaman söylüyoruz; her şeyin tasarrufu olur, ancak eğitimin tasarrufu olmaz!"
MİLLİ EĞİTİM BAKANI İLE GÖRÜŞMÜYOR MUSUNUZ?
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı, Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Talip Geylan da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıklamalarına tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından "Öğretmen atama sayısı, Maliye Bakanı'nın keyfine göre değil, eğitimin ihtiyacına göre belirlenir" diyen Geylan, şu ifadeleri kullandı:
"Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bakanlıklarda emekli sayısından fazla personel alımına izin vermeyeceklerini açıklamış! Her yıl ortalama 20 bin öğretmen emekli olduğuna göre, atama sayısı buna göre mi olacak?
Sayın Şimşek, siz Bakanlar Kurulu Toplantısında birbirinizle görüşmüyor musunuz?
Bu ülkenin Milli Eğitim Bakanı aylar önce öğretmen ihtiyacının 68.000 olduğunu duyurmuşken, siz hangi veri ya da öngörüye göre atama kontenjanı belirleyebiliyorsunuz?
Sayın Şimşek'e tavsiyemiz; sahaya inerek okullarımızı bir ziyaret etmesidir. Sadece 76 ilde 71.761 ücretli öğretmenin görev yaptığını, 99.886 norm açığı olduğunu öğrendiğinde bakalım aynı tutumunu sürdürebilecek midir?"
