Geçtiğimiz günlerde Başbakan yardımcımız Prof.Dr. Numan KURTULMUŞ’ un katılımlarıyla Uludağ Üniversitesi Orhangazi Meslek Yüksekokulunun yeni yerleşkesinin açılışını gerçekleştirdik. Özellikle bu güzel eğitim alanının hayata geçirilmesinde Asil Çelik firmasının değerli katkılarını unutmamak gerekir. Yeni yerleşke ile beraber Orhangazi bölgesinin sanayi ve toplumsal olarak gösterdiği reflekslerde farklılaşacaktır. Özellikle tarımsal alanda ciddi markalaşma ve araştırma süreçleri gelişecektir. Sektör olarak zeytincilik burada önemli noktada üreticilere teşvik edilebilir hale getirilmelidir. Orhangazi, Bursa-Yalova-İstanbul karayolu üzerinde bulunan önemli lojistik ağı olan kentlerimizden biridir. Alt yapısı oluşmuş bir sanayinin yanında ekolojik ve doğal çevre de bozulmadan sanayi yatırımları arttırılmalıdır.

Bandırma ve İskenderun’da kurulmuş bağımsız üniversiteler sonrasında bu alanda yerel dinamik etkenler anlamında en fazla istek sağlayan kentimiz İnegöl olmuştur. İhracat değerleri, alt yapı ve sanayisiyle özellikle bulunduğu konum itibariyle bağımsız bir üniversiteyi hak eden kentlerin başında İnegöl gelmektedir. İnegöl Belediye Başkanı Sayın Alinur AKTAŞ bu konuyla ilgili kamuoyu oluşturduklarını fakat sivil toplum örgütleri ve üyeleri tarafından her kesimde görev yapmış olan bürokratların üniversitenin açılmasıyla ilgili Ankara’ya baskı unsurunun oluşturulması gerekliliğini savunmuştur.

Özellikle İnegöl’ü analiz eden havasını soluyan biri olarak Sayın Valimiz başta olmak üzere Bakanlar Kurulumuzun değerli üyelerinin özellikle Uludağ Üniversitesinin artan personel ve hizmet yükü karşısında bu durumu rahatlatacak bir bilim araştırma merkezi olan bağımsız üniversitenin İnegöl’e açılmasını talep ediyoruz. Üniversitenin iki birimine sonsuz desteğini veren yerel yönetim biriminin özellikle üniversitenin kurulması konusunda Alinur Başkanın müthiş desteği olacağına inancım sonsuzdur.

Şuan da değişen teknolojik koşullar karşısında reflekslerimiz hep yeniyi istemek olmamalıdır. Üretimi gerçekleştiren mevcut sistemler üzerinde faaliyetlerini geliştiren alanlarda işlemler yapmalıyız. İthal ekonomik boyutta yer alan kapsamda üretim yapan bir ülke olmaktan çıkarak kendi öz kaynaklarımızı kullanan ve ihracat alanında gelişmeler yaratan yarışmacı kimliğe bürünmeliyiz. Ekonomisin genel kapsamı ithal ikameci sistemlere dayanan ülkeler döviz dalgalanmalarından en fazla etkilenen kapsamda olmaktadırlar. Yerli üretimi çeşitlendiren, geliştiren ve kaliteyi üst seviyeye çeken toplumlar ticari faaliyetlerde ve ekonomik entegrasyonlar içerisinde kendilerine ciddi verilerle yer bulabilmektedirler.