Müslüman, âhirete inanır. Âhirete inanan, âhiret için hazırlık yapar. Âhireti düşünmeyen, âhirete hazırlanmayan kimse lafta Müslüman’dır.

***

Dünya fanîdir, âhiret ebedîdir.

***

Ölüm yok oluş, bitiş değil; bu fâni dünyadan, ebedî hayata geçiştir.

***

Öteki dünya kabir/berzah ile başlar. Kıyamet kopunca insanlar yeniden diriltilir, Mahşer’de toplanırlar, Mahkeme-i Kübra kurulur, dünya hayatının hesabını verirler. Mü’minlerin salihleri ve afvedilenler Cennete konur; müşrikler, kâfirler, münafıklar Cehenneme atılır;  afvedilmeyen günahkâr mü’minler, ilahî adalet gereği Cehenneme konulur. Cezalarını çeken mü’minler çıkartılır, Cennete konur. Cehennemde mü’min kalmayınca kapıları kapanır.

***

Ebedî kurtuluşunu, selametini, saadetini düşünmeyen Müslüman çok gafil bir Müslüman’dır.

***

Müslüman çocuklara, gençlere, halka âhiret inancını, kabir âlemini, Kıyamet’i, Mahşer’i, Mahkeme-i Kübrayı, Cenneti, Cehennemi, ebedî saadet veya felaketi çok sağlam ve kalıcı şekilde öğretmek gerekir.

***

Âhiretten gafil olarak sadece dünyaya dönük olmak bütün kötülüklerin anasıdır.

***

Müslüman, dünya hizmet ve vazifelerini güzelce ve dosdoğru yapar olduğu halde, âhirete dönük olan, ahiretini mâmur etmek için gerekenleri yapan kimsedir.

***

Fâni dünya aldatıcıdır, oyalayıcıdır, gaflete düşürücüdür.

***

Dünya gençliği fânidir, geçer gider, solar; yerine ihtiyarlık, onun güçsüzlükleri ve en sonunda ölüm gelir.

***

Gençliğin verdiği güzellik fanidir. Asıl güzellik yaşlılıktaki güzelliktir.

***

İyi, salih, âbid Müslümanlar yaşlandıkça güzelleşir.

***

İnsanın âhiret saadetini, selametini, necat ve felahını sağlayan birinci şey sahih bir imandır.

***

İkincisi Allah’a itaat ve ibadet etmektir. İbadetin birincisi beş vakit namazı dosdoğru kılmaktır.

***

Allah-ü Teala hazretleri, ihlâsla, yani sırf O’nun rızasını kazanmak için yapılmayan ibadetleri kabul etmez.

***

Namazdan sonra, Ramazanda oruç tutulmalı, her yıl zekât verilmeli, imkânı olanlar ömürlerinde bir kez hacca gitmelidir.

***

Cihad fi sebilillah da bir ibadet midir?.. Elbette ibadettir. Cihadın en önemli birinci şartı ihlâstır. İhlâssız, cihad olmaz.

***

Allah’a, Peygambere (Salât ve selam olsun ona), Kur’an’a, Şeriata iman eden bir Müslüman asla haram yemez, harama bulaşmaz.  Haram yasaktır.

***

Bile bile müteammiden haram yiyen Müslümanlar dıştan Müslüman görünen münafıklardandır.

***

Müslüman, İslam ahlakı ile ahlaklı insandır. Ahlaksız Müslüman yarı Müslüman’dır, yarı mühtedidir.

***

Müslüman, ezelde Elest Bezmi’nde Allah ile yapmış olduğu ahd ü misakı bu dünya hayatında hatırlayan ve gereklerini yerine getiren kimsedir.

***

Müslüman Allah’ın Resulüne biat ve itaat etmiştir, onunla irtibatı vardır. Bu biat, itaat ve irtibata sahip olmayan kişi gafil ve yarı Müslüman’dır.

***

İyi, sâlih, uyanık, şuurlu, vasıflı Müslüman; zamanın Halifesine biat ve itaat eder. Böyle bir biata sahip olmayan kimsenin, bu halde ölürse cahiliyet ölümüyle öleceğine dair Tirmizî’de sahih hadis bulunmaktadır.

***

İslam ilim, irfan, hikmet dinidir, Müslüman’a cahillik yakışmaz.

***

Din kutsaldır, ticarete alet edilemez. Din sömürüsü büyük alçaklık ve namussuzluktur.

***

İslamî ve imanî bilgiler ihlâsla, Allah rızası için öğretilir ve öğrenilir.

***

Bilen Müslümanlar, bilmeyen Müslümanları eğitmekle, aydınlatmakla, uyarmakla, bilgilendirmekle, doğru yola kılavuzluk etmekle mükelleftir (yükümlüdür).

***

Cahil Müslümanların vebali âlim Müslümanların üzerinedir.

***

En büyük ticaret Allah ile yapılanıdır.

***

Bir insanın iman etmesine vesile olmanın, üzerine güneşin doğduğu ve battığı her şeye sahip olmaktan daha hayırlı ve kazançlı olduğuna dair sahih hadis bulunmaktadır.

***

İcazetli âlimler, fakihler, şeyhler İslam’ı tebliğ etmekle, insanları doğruya çağırmakla yükümlüdür.

***

Müslümanlar İslam’ı doğru olarak bilseler ne iyi olurdu…

***

İslam’ı bilmek yeterli değildir. Bildiğini hayata uygulamak gerekir.