İklim değişikliğinin etkilerini tersine çevirmek ve Dünya'yı soğutmak amacıyla ortaya atılan bu radikal fikrin bazı bölgelerde sıtma salgınlarını artırabileceği ve bir milyardan fazla insanı bulaşıcı hastalıklara maruz bırakabileceği ortaya çıktı.
"Güneş radyasyonu yönetimi" diye de anılan bu fikir, atmosfere birtakım gazlar salarak aerosoller aracılığıyla Güneş ışığını engellemeye ve gezegeni tekrar soğutmaya odaklanıyor.
Bu fikir kısa süre önce Amazon'un ABD Ulusal Atmosfer Araştırma Merkezi ve kar amacı gütmeyen jeomühendislik kuruluşu SilverLing'le işbirliği yaparak Güneş'i karartma simülasyonları başlatmasıyla gündeme gelmişti.
2020'de Güney Afrikalı bilim insanları da aynı fikri destekleyen bir araştırma yürütmüştü. Cape Town Üniversitesi'nde görevli araştırmacılar, kentin üzerindeki atmosfere büyük miktarda kükürt dioksit gazı salmayı ve Güneş'i kalıcı olarak "karartarak" su kaynaklarını korumayı amaçladıkları bir plan hazırlamıştı.
Ancak Georgetown Üniversitesi Tıp Merkezi'nden araştırmacıların yürüttüğü yeni bir çalışma, bu projenin insan sağlığı ve salgın hastalıklar üzerindeki etkilerine ışık tuttu.
Çeşitli iklimsel koşulları modellemek için bilgisayar simülasyonlarına başvuran ekip, sıtma parazitinin ve onu bulaştıran sivrisineklerin gelişme olasılığının en yüksek olduğu sıcaklıkları araştırdı.
Hakemli bilimsel dergi Nature Communications'da yayımlanan araştırmaya göre, bazı bölgelerin hızla soğutulması, sıtmanın büyük bölgelere yayılması için uygun sıcaklık koşulları yaratacak.
Bu da hızla soğuyan bölgelerde fazladan birkaç milyar kişinin sıtmaya maruz kalacağı anlamına geliyor.
Sıtma, Latince adı Anopheles olan dişi sivrisineklerinin ısırması yoluyla insanlara yayılan bir parazit. Önceki araştırmalar, 25 santigrat derece civarında sıtma bulaşmasının en yüksek seviyeye ulaştığını ortaya koymuştu.
Araştırmanın başyazarı Colin Carlson, söz konusu projeyle ilgili, "Bu güzel bir düşünce ama gerektiği kadar test edilmedi" diye konuştu: "Ve bu uyarı, hayat kurtarır."
