Silahşör yaptığı açıklamada şunları söyledi. 19. İşletme Toplu İş Sözleşmesi'nin 46'ncı maddesinde, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun Ek-1 inci maddesi kapsamında atanan hak sahibi Şehit yakını ve Gazilerle ilgili herhangi bir düzenleme yapılmaması nedeni ile aynı kurumda, aynı koşullarda çalışmakta olduğumuz emsalimiz atanan Şehit yakını ve Gazi kardeşlerimizle aramızda maaş farkı bulunmaktadır.  
2010 yılında yapılan referandumla TÜRKİYE CUMHURİYETİ Anayasasının Gazilere sunmuş olduğu pozitif ayrımcılık maddelerine bakıldığında, 10. ve 61 inci maddelerinde Gaziler ve Şehit yakını için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağının hüküm altına alındığı görülecektir.  
Konuyu devlet adına toplu iş sözleşmesinde masaya oturan TÜHİS ile görüştüğümüzde YOL İŞ Sendikasının Şehit aileleri ve Gaziler adına böyle bir taleple gelmesi halinde bu konuyu reddetmeyeceklerini şifahen bizlere iletmişlerdir.  
  
% 70 ENGELİNE TAKILAN TAŞERON İŞÇİLER  
  
Karayolları işlerinin kadro töreninde 2015 yılında dönemin başbakanı Sayın Ahmet Davutoğlu tüm kamuda taşerona kadro verileceğinin ilk müjdesini Ankara Arena'da verdi.  
2017 yılı 4 Aralık'ta bir anda çıkan 696 sayılı KHK da birçok konuda eksik olduğu yaşanarak da gözlemlendi. Bu kararnamede 450 bin BİT ve İl Özel İdare işçileri kadro dışı bırakılarak şirketlere devredildi. Karayollarında bazı işçiler kadro alırken birlikte aynı işi yapan bazı karayolları çalışanları kadro alamadı.  
Yol bakım onarım, köprü ve tünellerde çalışanlar, müşavirlik ihalesi adı altında çalışan işçiler, HGS, OGS çalışanları kadro dışı kaldı.  
HBYS de çalışan arkadaşlar ise çalışma bakanının devir teslim töreninde çalışmayı bitirdik açıklamayı yeni bakan yapacak dediği halde kadro dışı bırakıldı.  
60 binden fazla KİT çalışanı karar çıktığı halde kadro dışı bırakıldılar.  
%70 işçilik gideri bahane edilerek işçiler kadro dışı bırakıldı.  
Şoförler ( başbakanlıkta çalışan 113 şoför arkadaşımız kadro alırken diğer arkadaşlarımız kadro dışı kaldı )  
Yemekhane çalışanları, Jokerler, Radyoloji, Görüntüleme Merkezleri, Sterilizasyon, Laboratuvar çalışanları, Çağrı Merkezi, Havalimanı çalışanları, MEB de çalışan Güvenlik çalışanları, TYP de çalışanlar ve binlerce taşeron çalışan haksız ve hukuksuz bir şekilde kadro dışı bırakılarak çağ dışı çalışma sisteminde çalışmaya, Açlığa ve yoksulluğa mahkûm edildi. Karayollarında katmerli bir sömürü söz konusu taşeron firmalar işçilerin en erken 20 gün sonra 40 gün sonra 60 gün sonra 70 gün 80 gün sonra maaşlarını veriyorlar hatta bu bazen 4 ay kadar sürüyor. Bu yıllardır bu şekilde devam ediyor.   
  
ÜNİVERSİTELİ İŞÇİLER  
  
Kamu kurum ve kuruluşlarında ‘işçi’ unvanıyla görev yapan üniversite mezunu kamu işçileri ‘Memur’ statüsüne geçmek istiyor.  
“Kamuda uzmanlık alanı dışında çalıştırılan üniversite mezunu işçiler, “Kurumlarında yan yana çalışan memur ve sözleşmeli çalışanlar, aynı üniversitelerin aynı bölümlerinden mezun olup, aynı işi yapmalarına rağmen, statüleri farklıdır ve eşit işe eşit ücret ve aynı özlük haklarından maalesef yararlanamamaktadırlar!  
Çalıştıkları kadrolarda eğitimlerinin ve mesleki yeterliliklerinin körelmemesi ve devletimizin ihtiyaç duyduğu kalifiye personel ihtiyacını karşılayabilmek adına (eğitim izinleri olmamasına rağmen) üniversitelerin ilgili bölümlerini ön lisans, lisans, lisansüstü ve hatta doktora düzeyinde tamamlayarak kendilerini geliştiriyorlar. Kamuda liyakat ve sadakate dayalı bir kariyer sistemine dâhil olmayı kesinlikle onlarda hak ediyor.  
Aynı işyerinde çalışıp da aynı işleri yapan personel arasında statü farkı olması ve bu statü farkından kaynaklı maddi, manevi kayıpların söz konusu olması hem iş barışını hem de iş verimini olumsuz bir şekilde etkilemektedir.