Her kim PKK destekçiliği yapıyorsa, PKK’lıların ağzıyla konuşuyorsa, işin içine vatan, bayrak gibi kutsallarımızı karıştırıyorsa ve bölünme talebinde bulunuyorsa vatandaşlıktan çıkartılsın. Türk de olsa, Kürt de olsa fark etmez.

Ben şöyle bir teklif veriyorum devlete. Devlete ama. Hükümet başka, devlet başka biliyorsunuz. Devlete söylüyorum bunu. Hükümetler gelir, geçer. Bilmiyorum beni MGK’ya mı alsalar acaba? 28 Şubat’tan iyi biliriz MGK’yı. Orada 9 saat Erbakan Hoca’ya neler ettiler. Bizi dinlettiler. MGK’dakiler bizi tanır yani. Eski MGK tabi. Şimdikileri tanımayız. Bu MGK’ya ben bir teklif öneriyorum. Ayda bir mi toplanıyorsunuz, ne yapıyorsunuz? İlk toplantıda Allah rızası için rica ediyorum.  

NİŞANTAŞI KAŞARLARI VAR

Önerim şudur: Her kim PKK destekçiliği yapıyorsa, PKK’lıların ağzıyla konuşuyorsa, işin içine vatan, bayrak gibi kutsallarımızı karıştırıyorsa ve bölünme talebinde bulunuyorsa, yani kimin ne demek istediği ortada zaten. PKK olması şart değil. Silahlı olması şart değil. 

Silahsız da olsa, Türk de olsa fark etmez. Türk kaşarlar var. Nişantaşı kaşarları var. Beyoğlu bilmem neleri var. Bayağı bir eski peynirler var. Hollanda peynirleri var yani. Kaşar yine bizim milli peynirimiz. Bunlar Hollanda malı olabilir ancak. Bu kaşarlar Türk de olsa, Kürt de olsa fark etmez. Kim PKK ile işbirliği yapıyorsa ve destekliyorsa; yazı ile de, konuşma ile de yapsa fark etmez. 

DEFOL GİT DENSİN

Bakın Kürtçü diyorum, Kürt demiyorum. Biz de Türk’üz ama Türkçülük yapıp da Müslüman kardeşlerimizi dışlıyor muyuz? Kafatasçılık yapıyor muyuz? Bir Kürt takva sahibi olsa, bir Türk takva sahibi olmasa hangisi efdaldir? Takva sahibi olan Kürt efdaldir. Biz “Arap’ın Acem’e, Acem’in Arap’a üstünlüğü yoktur” diyen peygamberin ümmetiyiz. O zaman buradaki sorun Kürtçülük sorunudur. Kürtlük sorunu yok. Kürtçülük yapan, PKK destekçiliği yapan Türk de olsa bunları vatandaşlıktan çıkartsınlar. İlk tavsiyem budur. Hemen tespit edilsin, şahitli, delilli, ispatlı mahkeme karar versin, vatandaşlıktan çıkartsınlar. Madem bu al bayrağı istemiyorsun, madem bu vatanı istemiyorsun, bu ülkenin haklarından yararlanma hakkın yoktur, pasaportsuz, kimliksiz kal, nereye gidersen git, defol.

VATANINI SEVEN BELLİ OLUR

O zaman vatanını seven Kürt de belli olur. Vatandaşlıktan çıkartmak zorundasınız. Mecbursunuz buna. Hem Türk pasaportunu kullanıyor, hem de gidiyor gâvurlara “Bu Türkiye böyle, bu Türkiye şöyle” diyerek burayı şikâyet ediyor. Sanki burada onu kesen var, asan var. PKK geliyor Kürt Müslümanı kesiyor. Müslüman Kürtlere zarar veren PKK. Sürekli onların çocuklarını kaçıran PKK. Ağlayan analar Kürt analarımız. Allahım çocuklarını onlara iade eyle. Ben ne kayıp duaları okudum, ne dualar ediyorum onlara. Çocukları evlerine dönsün, analarına kavuşsun diye. Ben “O Kürtmüş” diyor muyum?!

PKK NİYE HORTLADI?

Dert bir kardeşim. Bu Ehl-i Sünnet Müslüman olma derdidir. Türkiye’de Ehl-i Sünnet Müslümanların faaliyet ve hizmetleri vardır. Bundan dolayı dünyaya ışık tutacak hizmetlerin buradan olacağını gâvurlar görüyor. Ehl-i Sünnet’in Araplardan da daha iyi burada yaşandığını, yaşatıldığını ve daha ilerlediğini gördüğü için yeniden PKK hortlatıldı. Volkan gibi aynen. 20-30 sene alevsiz durur, sonra birden patlar. Niye patlatıyorlar? İşte Müslümanların ilerlemesi, Ehl-i Sünnet faaliyetlerinin gelişmesi engellensin diye yeniden bu hortlatılmıştır. 

ALLAH YAHUDİLERİ SEVMİYOR

Bu Siyonist ateşidir. Büyük İsrail projesidir, Büyük Ortadoğu Projesi’dir. Bunu bilmeyen ahmaktır. Bilfiil savaşa bile girmiş Siyonist. PKK’nın içinde adamlar “Siyonistim ben” diyor. Bu duruma geldiysek ben bir ayet okuyorum. 

Bu ayeti kurban olduğum, gönderen, indiren Allahıma okuyorum. Ey benim Allahım, ey bu ehl-i İslam’ın Allah’ı, ey Rahman, ey Rahim sen Kur’an’ı indirdin, haktır ve gerçektir. Biz iman ettik. Kur’an’ın ayetinde “Yahudiler ne zaman bir harp ateşi yaksalar Allah onu söndürmüştür” buyuruyorsun. Ayet bu. Ben bunu ne bileyim. Ben gaybı bilmem ki Allahım. Gaybı sen bildiriyorsun. “Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. 

Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez.” (Maide-64) Yahudileri sevmediğini ayetle söylemiş oluyor. 

IRAK’TA BARZANİ, SURİYE’DE PYD

Bu PKK ateşi Yahudi ateşidir. Biz bunu tespit ettik. Bütün haberler bangır bangır bağırıyor. Büyük Ortadoğu Projesi artık gizli değil. Haritalar çizilmiş, albayı, yarbayı büyükelçilere bunları anlatmış. Biz bunları rüyada görmedik, hurafe konuşmuyoruz. Gelinen noktada Barzani’den sonra şimdi de Suriye’de PYD adı altında bir devlet kurdurulma ve Amerika’nın buna sahip çıkması, Türkiye’ye “PKK ile uğraşabilirsin ama PYD’ye dokunamazsın” demesi, PKK’yı da Kandil’den falan kaçırtıp PYD’ye sokması, sonra da “Sen PYD ile savaşamazsın, bu bizim himayemizdedir” demeleri… Bunları biz uydurmadık. Bunlar her dakika haberlerde. O zaman bu Yahudi ateşidir. 

BU MİLLET ÇOK ÇEKTİ

Ya Rabbi! Bu ateşi Siyonistler yakmışlardır. Sen “Ne zaman yaksalar Allah söndürdü” buyurdun. Önümüzdeki Kurban Bayramı hürmetine sen bu Siyonistleri, sen bunların uzantılarını nahreyle ya Rabbi! Boğazla ya Rabbi! Ateşlerini söndür ya Rabbi! Ayettir, senin vaadin haktır. “Allah sözünü bozmaz” buyuran sensin. O zaman bu söz senin sözündür. 30-35 sene oldu. Bu memleket, bu millet çok çekti bunlardan. Epey bir zamanda çile çekildi. Artık tövbe ediyoruz. Pişman olduk. İslam’a, Kur’an’a, Ehl-i Sünnet’e döneceğiz. Söz verdik ya Rabbel alemin. Sen bu ateşi bu ayeti kerimenin vaadiyle, müjdesiyle, bunu tahkik buyurarak acilen söndür. 

Ehl-i Sünnet’in Araplardan da daha iyi burada yaşandığını, yaşatıldığını ve daha ilerlediğini gördükleri için yeniden PKK hortlatıldı. Büyük Ortadoğu Projesi artık gizli değil. Haritalar çizilmiş, albayı, yarbayı büyükelçilere bunları anlatmış. Biz bunları rüyada görmedik, hurafe konuşmuyoruz.

Sahibinin yemesi icma ile caiz olan kurbanlar

a) Kurban bayramında kesilen kurban.

Bu kurban nafile de olsa, vacib de olsa,  adanmış da olsa, ibtidaen vacib (kurban kesme şartları tahakkuk etmiş kişinin kurbanı) da olsa farketmez. Etinden yenilebilir. 

Sahibinin Yemesi Caiz Olmayan Kurbanlar

a) İhsar kurbanı, 

Bu, hac veya umre yapmak için ihrama girmiş olan bir kimsenin, daha Mekke’ye varmadan herhangi bir sebeple oraya ulaşmasının engellenmesi halinde, ihramdan çıkmak için Harem-i Şerif’te kesilmek üzere göndermiş olduğu kurbanlıktır. 

Bu kurban, orada kesilince onu gönderen ondan yiyemez.

b) İhramda olan kişinin, av hayvanlarına verdiği zarardan dolayı kesmesi gereken kurban.

c) İhrama karşı işlenen cinayet sebebiyle vacib olan kurban. 

Örneğin: Başı tıraş etmek, bir gün veya bir gece dikişli elbise giymek gibi suçlardan dolayı kesilmesi gereken kurban.

d) Adak kurbanı.

Sahibinin Yemesİ İhtilaflı Kurbanlar

a) Temettu haccı yapanın kestiği kurban,

b) Kıran haccı yapanın kestiği kurban,

Biz Hanefilere göre bu kurbanlardan, sahibi yiyebilir. Şafiilere göre yiyemez. 

Sahibinin yemesi caiz olan kurbanın kesildikten sonra tasadduk edilmesi vacib değildir. Çünkü tasadduk edilmesi vacib olsaydı, ondan yemesi caiz olmazdı.

Sahibinin yemesi caiz olmayan kurbanın kesildikten sonra tasadduk edilmesi vacibtir. Çünkü yemek caiz olsaydı, tasadduk etmek vacib olmazdı.

Ödeme gerekmez

Hayvanı kurban ettikten sonra eti helak olsa, herhangi bir şey ödemesi gerekmez. İster sahibinin yemesi caiz olan kurbanlardan olsun, isterse yemesi caiz olmayan kurbanlardan olsun farketmez. 

Birinci durumda herhangi bir şeyin ödenmemesi açıktır. İkinci durumda ise, kendi suçu olmaksızın helak olduğundan, bir şey gerekmez. 

Hayvanı kurban ettikten sonra etini kendisi helak ederse bakılır: Eğer kurban birinci çeşitten ise (yani sahibinin yemesi caiz olan türden ise) hiçbirşey ödenmesi gerekmez. 

Şayet ikinci türden olursa (yani sahibinin yemesi caiz olmadığı çeşitten olursa) kıymetini öder. Çünkü tasadduk edilmeye taayyün etmiş (belirlenmiş) ve mülkü altında olan bir malı telef etmiştir. O halde onun kıymetini tasadduk eder. Bir kimse kurbanının etini satarsa, satışı geçerli olur. Kurbanı ister birinci çeşitten olsun, ister ikinci çeşitten farketmez. Bu durumda aldığı parayı tasadduk etmesi vacibtir. 

Tasadduk edin

Bir kimsenin kendi kurbanından yemesi müstehabtır. 

Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

 “Biriniz kurbanını kestiği zaman, kurbanından yesin ve ondan başkasına yedirsin.” (Ahmed ibni hanbel, el-Müsned, no:10054, 7/414)

Ali (Radıyallâhu Anh)ın iki koç kestiği vakit, kölesi Kanber’e şöyle dediği rivayet edilmiştir.  “Ey Kanber! İki koçun herbirinden benim için al ve onları derileriyle, başlarıyla ve paçalarıyla tasadduk et.” (Kâsânî, el-Bedâi, 5/80)