Dünya, en büyük deprem felaketlerinden birine şahit oluyor.

Kahramanmaraş merkezli deprem, şu ana kadar binlerce can aldı.

Enkaz altındaki vatandaşlar için çalışmalar sürerken, ülkenin ve dünyanın dört bir yanından afet bölgelerine yardım eli uzanıyor.

Depremin yaşandığı ilk günden itibaren bilim insanları, kanallara konuk olarak felaketi değerlendiriyor.

TGRT Haber ekranlarında Cem Küçük'ün sunduğu programa ise Yer Bilimci Prof. Dr Naci Görür konuk oldu.

Naci Görür, 1999 depremi sonrasındaki 30 yıllık süre içerisinde Marmara depremi alarmı verildiğini vurguladı.

6 yıl içinde deprem bekleniyor

Bilim insanlarının öngörülerine göre şu ana kadar 23 yılı geride bırakılırken, Marmara'da 6 yıl içinde deprem bekleniyor.

Naci Görür, "her an olabilir" ifadeleriyle 2029 yılını işaret etti.

İşte Naci Görür'ün açıklamaları;

Zaman vermek mümkün değil ama periyot olarak deprem tarihi verebilirsin.

Marmara Bölgesi'nde 1999'dan sonra her an olmak kaydıyla önümüzdeki 30 yıl içinde deprem olma olasılığı yüzde 64'tür denildi. Biz 23 yıl geçirdik, düşünün ne durumdayız. 2029 yılı olabilir.

"20 senedir söylüyoruz, İstanbul'u depreme hazırlayın"

Biz dedik ki, 2 yere dikkat edin. Marmara Düzce iki yer tehdit haline geldi.

Biz milleti korkutmak için bağırmadık, tedbirli olun diye bağırdık.

Arkadaşlarımızın bu bağırmasından 3 ay sonra kasım ayında Düzce'de 7.2 oldu. İyi ki de alarmı verdik çok hazırlık yapıldı. Biz bağırıp çağırmasaydık gafil avlanacaktık. Bir kalkarız ki bir gün İstanbul'da olan olmuş.

Biz 20 senedir söylüyoruz İstanbul'u depreme hazırlayın.

"Bu ülkeyi deprem dirençli hale getiremedik"

"Gerçekten bu olan olayları hazmedemiyoruz. Doğal felâkettir başımıza geldi demek pek de mümkün değil. Bu doğa olayını afete dönüştürmede bizlerin katkısı küçümsenmeyecek ölçüde maalesef. Bu deprem belki çok küçük hasarla atlatamayabilirdik. Ama depremi felaket olmaktan çıkarmış, yerleşim alanları deprem dirençli hale getirmeyi becermiş toplumlarda bu afet; yani çok az sayıda can ve mal kaybıyla atlatılabilirdi.

"Depremi bekliyorduk"

Ülkemizde yer bilimleri camiası hem sismologlar, hem jeologlar hem yer bilimciler. Araştırmanın içinde olanlar. Literatürü takip eden insanlarımızın mutabakat sağladıkları bir konuydu. Maraş depremi bizim için gelmekte olduğunu bağıran depremdi. Sebebi de ilk kez Elazığ depremi olduğu zaman 6.8 başka arkadaşlarım da söylemiştir. Ben ilk kez kendi medyamda, yani Twitter attım hem de çıktığım televizyonlarda 'Doğu Anadolu fayı uyandı' diye. Doğu Anadolu Fayı ile Kuzey Anadolu Fayı Bingöl Karlıova'da birleşiyor. İki fay da doğrultu atımlı karakterli. Birbirine sürtünerek hareket ediyorlar. Elazığ fayı uyandı dedim ve dikkatli olmak lazım. Elazığ fayının bir anlamda kardeşi Kuzey Anadolu Fayı, bütün enerjisini 20. asırda boşalttı, Marmara hariç. Jeolojik dönemlerde, tarihi dönemlerde zincirleme depremler ürettiğini biliyoruz. Doğu Anadolu Fayı'nda bir korkum olduğunu söyledim. Karlıova'dan başlayıp Akdeniz'e kıra kıra gidecek dedim. Doğu Anadolu'yu depreme boğup öyle enerjisini boşaltacak, dikkatli olalım dedim. Elazığ depremi, Maraş tarafına, Erkenek, Hatay tarafına enerji transfer etmiş olabilir. Mevcut biriken enerjiyi artırmış olabilir. Dolayısıyla deprem yaratabilir dedim. Bu uyarıyı ilk 2020'de yaptım. Her gün her ay ne zaman imkan olduysa söyledim. Bu ülkede gün geçmiyor ki, 4 veya 4'ün üzerinde deprem olmasın. Maraş'taki depremi bekliyorduk. Çok komplike düşünüp, bilim adamı pozlarına girmeye gerek yok. Doğrultu atımlı faylar enerjisini boşaltırken, yüzde 20'sini uca doğru enerjisini bir miktar gönderiyor. Oralarda en son deprem 1514. Çok fazla sene geçmiş. Enerji birikmiş, 'kırıldım, kırılacağım' noktasına gelmiştir. İşin esbab-ı mucibesi bu.

Yılmaz, Kamuya eleman alınmayacak tartışmalarına noktayı koydu Yılmaz, Kamuya eleman alınmayacak tartışmalarına noktayı koydu

"Kahramanmaraş üç levhanın birleştiği yer"

Karlıova'dan Doğu Anadolu Fayı Maraş'a kadar geliyor. Türkiye'deki yer bilimleri camiasının farklı görüşleri var. Celal Şengör ve ben aynı şeyi düşünüyoruz ama farklı düşünen arkadaşlarımız var. Doğu Anadolu Fayı'nı Hatay'a götüren bir kabul de var. Ölüdeniz fayı ve Hatay graderi Doğu Anadolu Fayı olarak devam eder. Bu faylar levha sınır faylarıdır. Ölüdeniz Fayı Afrika ile Arap levhasının sınırı. Ölüdeniz Fayı Batı'dan Afrika ve Arabistan'ın sınırıdır. Kuzeydeki sınır da bu bindirme fayıdır. Kahramanmaraş'ta Anadolu, Arap ve Afrika levhasının birleştiği bir yer var."

"Burası yakında kırılır"

Doğu Anadolu Bölgesi'nde her zaman depremlerin görülebileceğini söyleyen Prof. Dr. Naci Görür, "Ama, en ağırlıklı olarak Erzincan, Bingöl, Karlıova arasında Yedisu fayının bulunduğu yer var. kuzey Anadolu fayı üzerinde. En son 1790'larda olmuş. Burası yakında kırılır. Bir tarih vermek doğru değil. Ancak çok beklemeyeceğimizi düşünüyorum" dedi.

Editör: Süper Kanal TV