İnegöl Sultan Abdülhamid Han Kültür ve Eğitim Derneği Başkanı Turgay Yazıcı yaptığı açıklamada şunları söyledi. Bugünkü Yunanistan topraklarında Osmanlı egemenliğinin kurulması, Dimetoka’nın 1361 yılında alınmasıyla başlar ve 1461 senesinde Mora’nın fethi ile büyük ölçüde tamamlanır. Osmanlı egemenliğinde Katolik Vatikan’a karşı Ortodoks Yunanistan’a her zaman ayrıcalıklar sunulmuş, Yunan halkı verilen imtiyazlarla rahat bir yaşam sürmüştür. Ta ki Fransız devrimine kadar. Fransız Devriminin getirdiği milliyetçilik hareketleri Balkan coğrafyasında haritaları değiştirmeye başlamış ve bu durum Mora yarımadasına da sıçramıştır.

İşte Osmanlı hakimiyetine girdiği tarihten 1821 yılına kadar Türk egemenliğinde kalan Yunanistan, dış güçlerin kışkırtmalarıyla isyan ederek bağımsızlığını kazanmıştır.
  Bu bağımsızlık hareketi masum bir hareket olarak tarihe yazılmamıştır.1821 yılında Mora’da 3 gün içerisinde 40 bine yakın Türk katledilmiştir. Tarihe kara bir leke olarak yazılan Mora Türklerine yönelik katliamı hiçbir zaman unutmayacağız. İşte şimdi bu bağımsızlığın 200. yılını kutlayacak Yunanistan. Buna biz Türkler, 2200 yıllık devlet geleneğine sahip kadim Türk kültürüne mensup olan fertler olarak sessiz mi kalalım.
Dış güçlerin kışkırtmalarıyla, Megali ideanın yeniden canlanmasına, Doğu Akdeniz’de hakimiyet sahamızı yok etmelerine, Kıbrıs’ı bizden koparmalarına sessiz mi kalalım.
Buradan şunu da belirtmek isterim ki; Yunanistan, Abdülhamid Han döneminde 1897 Osmanlı-Yunan Savaşında Atina önlerine kadar giden Türk Ordusunu, M. Kemal Atatürk’ün önderliğinde başlatılan Milli Mücadele dönemini iyi hatırlasın. Onların deyimiyle “Küçük Asya Faciası” bizlerin ifadesiyle “Şanlı Bağımsızlık Mücadelemiz”in sonucunda İzmir’de denize dökülen yunan askerlerini unutmasınlar.
Yunanistan Haddini Bilsin. Dış güçlerin piyonu olmaktan uzak durmasını bilsin. Bizler, kadim millet olmanın verdiği üslupla buradan yine de Yunanistan’a diyalog penceresini açık tutma çağrısını buradan bir kez daha dile getirmek istiyoruz. Mora katliamı üzerine kurulan “Yunan Devrimi” adıyla Yunanistan’ın bağımsızlığını kutlama hadsizliğinden vazgeçmesini umut ediyoruz. Yunanistan’a buradan kendi ülkesinde yaşamakta olan Batı Trakya Türkleri ile Rodos ve İstanköy Türklerine karşı uyguladığı kültürel soykırım uygulamasından vazgeçmesini diliyorum. Batı Trakya, Anadolu Coğrafyasının ayrılmaz bir parçasıdır. Fiziki olarak ayrı olsakta Gönül köprümüz bizleri birbirimize bağlayan en güçlü bağdır. Şunu da belirtmek isterim ki Yunan hükümetinin uyguladığı bu hadsiz uygulamalara, Yunan halkının sessiz kalmayacağına inancımız tam. Bizlerin, Yunan halkı ile hiçbir sorunu yok. Olmazda. Bu vesile ile Yunan halkının Türklere ve Türkiye’ye karşı büyük güçler mücadelesinde piyon olmaması ve sömürgeleşmeye karşı tavır göstermesini diliyorum.

Editör: Süper Kanal TV