İnegöl Belediyesi’nin nisan ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen “101. Yılında Kut’ül Amare Zaferi” konulu söyleşide, Araştırmacı Yazar Mustafa Armağan İnegöllülerle buluştu. Müze Konferans Salonunda gerçekleştirilen söyleşi programına İnegöllülerin ilgisi yoğun olurken, Osmanlı Ordusu'nun 101 yıl önce Irak'ın Kut bölgesinde 147 gün süren kuşatmada 13 bin İngiliz askerini esir alarak İngilizlere en ağır yenilgiyi yaşattığı Kut'ül Amare Zaferi Mustafa Armağan’ın o eşsiz anlatımıyla yeniden canlandı.

“TARİH BOYUNCA BÜYÜK MEDENİYETLER KURDUK”
101 yıl önce İngilizlere karşı tarihe büyük bir zafer olarak geçen Kut’ül Amare’nin her açıdan ele alındığı programda konuşan Araştırmacı yazar Mustafa Armağan, “Tarih boyunca büyük medeniyetler kuran bir milletiz. Şöyle bir baktığımızda insanoğluna hep iyiliği, güzeli, adaleti ve hoş görüyü yayan bir medeniyetin temsilcileri olmuşuz. Ayrıca 1000 yıldır Anadolu topraklarında istikrarın ve güvenliğin yegane timsali hep biz olmuşuz. Bizler işte böyle bir medeniyete sahip bir topluluğuz. Bu yüzden ne kadar önemli bir konumda olduğumuzu unutmayalım. Şunu da belirtmek isterim ki bu kadar önemli medeniyetlere sahip bir millet olarak maalesef geçmişimiz ile olan bağlantımız koparıldı. Osmanlıcayı bilmediğimizden tarihi belgeleri okuyamayan, bırakın dedelerimizden kalan bir hatıratı veya nüfus cüzdanını dahi okuyamayan bir millet haline geldik. 101 yıl önce yine böyle bir 29 Nisan günü İngilizleri büyük bir hezimete uğratarak önemli bir zafer kazandığımız Kut’ül Amare 1952 yılına kadar törenler ile kutlanırken, sessiz sedasız bir şekilde 'Kut Günü' hafızalarımızdan sildirildi.”
“KUT GÜNÜ”NÜN HATIRLANMASI ŞART
Tarihimize verdiğimiz değerinin yeninden tesisinde 'Kut Günü'nün hatırlanmasının şart olduğunu belirten Armağan, “29 Nisan 1916 günü Kutü'l-Amare'ye sıkışmış bulunan General Townshend komutasındaki 13 bin kişilik İngiliz tümeni 147 günlük bir kuşatmadan sonra Osmanlı kuvvetlerine kayıtsız ve şartsız teslim oluyordu. Bu, Britanya ordusunun o zamana kadar uğramış olduğu en büyük hezimetti. Açlıktan günde 8 İngiliz, 28 Hindu askeri ölüyordu. Ümitler tükenmiş, erzak tükenmiş, takat tükenmişti. Nöbet değiştirirken bile düşüp ölenlere rastlanıyordu. Öte yandan Türk askerinin kuşatmayı kaldırmaya niyetİ hiç mi hiç yoktu. Elinde kala kala 13 bin aç askeri kalmıştı General'in. Hastalıklar almış yürümüştü. Sonunda teslim olmaya karar verdi.26 Nisan günü Halil Paşa ile buluştu. Kayıtsız şartsız teslim olmalarında ısrar ediyordu Halil Paşa. Nihayet 29 Nisan günü Teslim olmuştu General. Şerefli bir misafir gibi önce Heybeliada, sonra Büyükada'da ağırlandı. Esir askerleri ise çölde uzun ve çetin bir yolculuğa çıkacaklardı. Aldığımız esirlerin tam listesi şöyle: 5 General, 272 İngiliz, 204 Hind subayı (toplam 476 subay), 2592 İngiliz, 6988 Hind vs. er (toplam 9580 er), silahsız 3248 kişi yani toplam 13.309 esir.”

“UNUTMADILAR AMA UNUTTURDULAR”
Tarihlerindeki en utandırıcı sahneyi yaşayan İngilizler ertesi yıl Bağdat'ı almalarına rağmen bu uğursuz günü unutmadılar ve hakkında onlarca kitap yazdılar diyen Armağan, “Unutmadılar ama unutturdular. 1952 yılına kadar Kut Bayramı olarak kutlanan bu muazzam zafer dimağlarımızdan çıkartıldı. İşte böyle programlar ile 101 yıl önce 1.Dünya Savaşı’nda Çanakkale’den sonra İngilizlere ikinci hezimeti yaşattığımız Kut’ül Amare’nin önemini gençlerimize iyi anlatmalıyız” şeklinde konuştu.
Editör: Süper Kanal TV