Tarihçi - Yazar Talha Uğurluel, İnegöl Belediyesi’nin düzenlediği Mehmet Akif Ersoy’u anma programında İstiklal Şairi Mehmet Akif’i anlattı. Uğurluel, Akif’in çile devrinde en güzel duruşu sergilediğini ifade etti.
İnegöl Belediyesi, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u 80. Ölüm yıl dönümünde unutmadı. Aralık ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında Salı akşamı müze konferans salonunda Tarihçi – Yazar Talha Uğurluel’in konuşmacı olarak katıldığı Mehmet Akif Ersoy’u anma programı düzenlendi. İstiklal Şairi Akif’in doğumundan ölümüne tüm yaşamının ele alındığı programda, Mehmet Akif’in şair yönünün yanı sıra iyi bir sporcu olduğundan bahsedildi. İstanbul boğazını yüzlerce kez yüzerek karşıdan karşıya geçen Akif’in, aynı zamanda iyi bir güreşçi olduğuna da dikkat çekildi.

DÖNEMİN ŞARTLARIYLA SORGULAMAK GEREK
İlçe halkının yoğun ilgi gösterdiği programda Tarihçi - Yazar Talha Uğurluel, Mehmet Akif’in hangi dönemde ne yaptığını, o dönemde Osmanlı’da neler olduğunu ve dünyada neler olduğunu anlattı. Olaylara dönemin şartları ele alınarak bakılmadığında farklı rüzgarlar estirildiğini kaydeden Uğurluel, “Bunları bilmezsek, bugün biliyorsunuz Mehmet Akif ile alakalı farklı rüzgarlar esiyor. Çok rahat birileri Mehmet Akif’i yerin dibine sokabiliyor. Dönemin şartlarıyla incelemek lazım. Onun tıfıl gençlik dönemlerinde Abdülhamit Han’ı taşlamalarına bakıp da Mehmet Akif günahkar, cehennemlik diyemezsiniz. Hepimiz insanız. Hepimizin 10 yaşında, 20 yaşında, 30 yaşında, 40 yaşında anlayışımız aynı değil ki. Bazen heyecanlarımız oluyor. Abdülhamit Han kalkıp onu yanına çağırıp evladım Mehmet Akif, bak sen beni anlayamıyorsun. Ben devleti böyle yönetiyorum ama bunun böyle bir sebebi var diyemez. Biri şair, biri siyasetçi. İnsanlar anlatılırken dönemlerine göre mevzular çok iyi bilinmeli. Mehmet Akif’i biz çok seviyoruz. Vatan şairimiz. Yaşantısı ortada, mücadeleleri ortada. Dünya malını hiç görmemiş. Ailesi ve her şeyini bir kenara koyup vatanı için koşturmuş bir adam. 20’li yaşlarında kalkıp bir şeyler yazdı diye bunlarla kimse Mehmet Akif’i suçlayamaz” dedi.

FARKLI KÜLTÜRLERİ, DİLLERİ VE DİNİMİZİ ÇOK İYİ BİLİYOR
Mehmet Akif Ersoy’un 1873 yılında İstanbul Fatih Sarıgüzel’de dünyaya geldiğini belirten Uğurluel, “23 yaşına geldiğinde hiç istememesine rağmen ailesine bakabilmek için baytarlığa başladı. 1896’lı yıllarda 1915’te Çanakkale’de bütün bir dünyaya, itilaf kuvvetlerine dur diyecek olan 5. Ordu için at satın almak üzere önce Adana, oradan da Şam’a gidecek Mehmet Akif. Şam’a gittiğinde şehre girdiği gibi ilk yaptığı şey bugün dizide izlediğiniz İbnül Arabi’nin meftun bulunduğu türbeyi ziyaret etmek. Mehmet Akif Şam’a gittiğinde gözünün gördüğü yerler ilim, kültür ve sanat merkezleri. Buralara gitmeyi çok seviyor. Özelliği, farklı kültürleri, dilleri ve dinimizi çok iyi biliyor olması. Onun bu çok yönlü vasıfları devletimizin de çok işine yarayacak” diye konuştu.

HAKSIZLIK GÖRDÜĞÜ ZAMAN İÇİNDE TUTAMIYOR
Mehmet Akif’in çok hassas biri olduğuna da dikkat çeken Uğurluel, “Bir haksızlık gördüğü zaman içinde tutamıyor ve hemen karşı çıkıyor. Aynı zamanda sözünün de eri. Arkadaşı ile birbirlerine söz veriyorlar savaş zamanında; eğer ikimizden biri ölürse, hayatta kalan ölen kişinin çocuklarını da evlat edinecek ve onlara babalık yapacak diye. Mehmet Akif'in arkadaşı ölüyor ve tüm yokluklar rağmen onun 3 çocuğunu da kendi 5 evladıyla birlikte büyütüyor. İstiklal Marşı'nı yazması karşılığında verilmek istenen 500 lirayı da kabul etmemiş, Ben istiklal Marşı'nı parayla yazmam demiştir. Ve o İstiklal Marşı 92 yıl önce TBMM'de dört kez okunarak gözyaşları içerisinde kabul edildi. Akif ödül olarak verilen parayı kabul etmeyerek o gün dul kadınlara yardım amaçlı kurulan bir vakfa bağışlamıştır” dedi.

BUGÜN OYNANAN OYUNLARA GELMEMENİN YOLU AKİF’İN BİRLİK BERABERLİK DESTANIDIR
Mehmet Akif’in Mısır yolculuğundan da bahseden Uğurluel, “Mehmet Akif Mısır’a gidiyor. Niye gidiyor. Arap dünyasına İngilizlerin oyununa gelmeyin, biz iki necip milletiz Türkler ve Araplar kardeşiz. Birbirimize yanlış yapmamızı İngilizler istiyor diyor. Ancak devam eden süreçte türlü türlü oyunlar oynanmaya başlamıştır. İstikrarsızlık oyunları oynanmaya başlamıştır. Aynı oyunları hala ısrarla oynuyorlar. Bu oyunlara gelmemenin yolu, Mehmet Akif’in bütün bir hayatını verdiği, o kürsülerde yaptığı konuşmalardaki birlik ve beraberlik destanıdır. Keşke gül devrini görseydim diyor. O bir çile devrinin adamıydı ve bu çile devrinde en güzel duruşu sergiledi. Allah onun duruşundan nasiplenmeyi hem bizlere hem gençliğimize nasip etsin” ifadelerinde bulundu.

Konferansın ardından programı takip eden Belediye Başkanvekili Turgay Yel de sahneye çıkarak kısa bir selamlama konuşması yaptı. Yel, “Katılımlarınız için sizlere ve anlatımı için hocamıza çok teşekkür ediyorum. Ben daha önce de Talha hocamızın bir başka konferansına katılmıştım. Kendisini eski Kültür Sarayımızda ağırlamıştık. Bize orada Hürrem Sultanı anlatmıştınız. Söyledikleriniz bizi çok etkilediği için hala aklımızda. Ben tekrar sizlere ve programımıza katılan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

KİTAPLARINI İMZALADI
Konuşma sonrası Turgay Yel Talha Uğurluel’e plaket takdiminde bulundu. Program sonrası Tarihçi Yazar Talha Uğurluel İnegöllüler için kitaplarını da imzaladı.
Editör: Süper Kanal TV