Mobilya sektöründe yaşanan ham madde sıkıntısı henüz çözüme kavuşmazken; Saadet Partisi İlçe Başkanı Hasan Eroğlu, hammadde sorununun çözümü için önerilerini sıraladı.

Sektördeki ham madde sorununun 2020 yılı Ekim ayından beri artarak devam ettiğini aktaran Başkan Eroğlu, “Mobilya üretimin ana hammaddelerinden başta sunta, suntalam, MDF olmak üzere diğer hammaddelerden cam, ayna, sünger ve ambalaj ürünlerinde tedarik sıkıntısı yaşanıyor. Mobilya hammaddelerine son yıllarda %100’den fazla zam gelmiş olmasına rağmen zamlı fiyatlarla dahi hammadde temin edilemiyor. Hammadde bulunamadığından dolayı şu anda mobilyacılar siparişlere karşılık veremiyorlar.

Hammaddedeki belirsizlik sebebiyle maliyet ve teslim süresi hesabı yapamayan mobilyacılar daha önceden almış oldukları siparişlerle ilgili büyük mağduriyet yaşıyorlar. Hammadde sıkıntısının bu şekilde devam etmesi durumunda yıl sonuna kadar mobilya üretiminde çok ciddi bir düşüş ve bu düşüşle birlikte mobilya fiyatlarında fahiş bir artış meydana gelecek dedi.

İLGİLİ BAKANLIKLAR ARAŞTIRMA YAPSIN

Yetkililerin hammadde sorununun sebebiyle ilgili kapsamlı bir araştırma yapması gerektiğine dikkati çeken Başkan Eroğlu, “İlgili bakanlık, ticaret ve sanayi odalarıyla birlikte çalışılarak ülkemizin aylara ve yıllara göre yurt dışına ihraç edilen mobilya hammadde ürünlerinin miktarının belirlenmesi gereklidir. Mobilya hammaddesi üreten büyük ölçekli firmaların son 6 aylık satışları ile stoklarının, özellikle fabrikalardan mal alan yurt içi firmaların da zincirleme olarak satış ve stoklarının incelenmesi gereklidir. Hammadde üretimi yapan büyük fabrikaların yine son yıllara göre orman işletme müdürlüklerinden işlemek için ihaleyle aldığı ham ağaç miktarlarının da incelenmesi gereklidir.

“Hammadde sorununun tespitinde yukarıdaki adımları uyguladıktan sonra karşımıza dört ihtimal çıkacaktır. Ya üretim yapan fabrikaların pandemi veya başka sebeplerle reel olarak üretim kapasitesi düşmüştür. Ya üretim yapan fabrikalar dış piyasayı önceleyip üretimin büyük kısmını ihraç ediyorlardır. Ya üretim yapan fabrikalar veya ara tedarikçi firmalar stok yapıyordur. Ya da üretim yapan firmalar kayıt dışı üretim yaparak bunu kayıt dışı stoklamış veya satmıştır.

Bu ihtimaller üzerine idarecilerimizin de tedbiren şu adımları uygulaması gereklidir. Eğer ki üretim kapasitesi gerçekten düşmüşse bununla ilgili fabrikalarla görüşülüp yeniden üretimin eski haline gelmesi için gerekli teşvikler yapılmalı ve tedbirler alınmalıdır. Eğer ki hammaddenin çoğu resmi olarak yurt dışına ihraç ediliyorsa genel olarak ağaç ürünleri hammadde ihracına kota ve ek vergi getirilmesi gereklidir. Hammaddenin resmi veya gayri resmi olarak stoklandığının tespit edilmesi durumunda ilgililer en ağır şekilde cezalandırılmalı, stoklanan ürünler acilen piyasaya dağıttırılmalıdır.  Uzun vadede hammadde yokluğu ve artan maliyetlerden dolayı mobilyacılarımızın işleri duracak, bu sefer vatandaşımız mobilyasını üç dört katı fiyatına almak durumunda kalacaktır.

Özellikle hammadde ürünlerin yurt içinde işlenme imkanı varken yurt dışına ihraç edilmesi ve bu ihracatın da idareciler tarafından desteklenmesi, bu ülkenin öz değerlerinin yabancı sermayeye peşkeş çekilmesi demektir. Mobilyacılık sektöründeki bu sorun, doğrudan istihdam olarak yüz binlerce kişiyi etkileyecekken yan sektörler ve çalışanların aileleriyle birlikle dolaylı olarak milyonlarca kişiyi etkileyecektir. Belirttiğimiz bu hususlarla ilgili çözüm üretmek için başta milletvekilleri olmak üzere belediye başkanından ticaret odasına kadar, tüm oda, iş adamları dernekleri ve diğer siyasi partileri yetkililerini duyarlı olmaya ve taşın altına elini koymaya davet ediyorum diye konuştu.