Geleneksel olarak yaptığımız kahvaltılı toplantıların 5.sinde sizlerle birlikteyiz. Katıldığınız için hepinize çok teşekkür ediyorum.
 2014 haziran ayında, değerli büyüğümüz sn. Burhan ALICI ‘dan aldığımız kent konseyi başkanlık görevinin bu gün 5.yılına yani sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bu kutsal görevde sizlerle birlikte tarihi çalışmalar yaparak kentimizin ve konseyimizin tanınmasına katkı sağladık. Konseyin kurulduğu günden bugüne kadar emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.
Kent konseyleri gönüllü kuruluşlardır, bütçesi yoktur, Sekreter hariç hiç kimse maaş almaz. Sekreterde belediyenin görevli çalışanı olduğu içindir. Sizlerle birlikte 5 yıl boyunca, oluşturduğumuz 13 çalışma grubu ile bu asil kente bir çok konuda hizmet ettik ve önemli projelere imza attık. Birazcık olsun bu kente olan VEFA borcumuzu yerine getirdiysek ne mutlu bizlere. Çalışmalarımızın ve projelerimizin Bir kısmı hemen uygulandı, bir kısmı da belki zamanı gelince uygulanacaktır.
Koyduğumuz iki kırmızı çizgiye hep sadık kaldığımız için Türkiye’nin en güzel teşkilatlarından birisi olduk. Gezdiğimiz ve gördüğümüz kentlerdeki konseylerin yapısını incelediğimizde haklı olarak bu kanıya vardık. Hiçbir zaman gündelik politikanın parçası olmadık, hiçbir kurumla ve şahısla da kişisel bir polemiğe girmedik. Biz hep kent konseyi ağırlığı ve saygınlığı ile, 90 civarında farklı ama nitelikli bireyle kentin ORTAK AKLI olmaya çalıştık. Bizlere bu çalışma ortamını sağlayan belediye başkanlarımız sn. Alinur AKTAŞ ve sn. Alper TABAN a huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum.
Değerli konsey üyeleri;
Sizlerle biraz geçmişe yolculuk yapmak istiyorum:
Kurduğumuz çalışma gruplarıyla İnegöl’ ümüz de, çevre ve kentlilik bilinci oluşturmaya çalıştık.
Tarih bilinci ve turizmi geliştirmek için İnegöl belediyesi ile birlikte, turizm çalıştayı, inşaat ve doğal afet çalıştayları yaptık.
Hayatımızın vaz geçilmezi olan Hayvanlara ve çevreye karşı , daha sorumlu ve duyarlı bir bilinç oluşturmaya çalıştık.
Engelliler konusunda yaptığımız ve ulusal kanallara haber olan iki kısa film ile ve diğer çalışmalarla bu özel insanlarımızın sıkıntılarını gündeme getirdik.
Şiir ve edebiyatı merkeze alarak, yaklaşık 250 öğrenci ile okumalar yaptık, şiir geceleriyle kentimize ve insanımıza farklı bir pencere açmaya çalıştık.
Geleneksel olarak önce Bursa sonra da Ülke çapında yaptığımız kısa film yarışmalarıyla İnegöl’ümüzün turizm, sanat ve sinema yönünü ortaya çıkarmaya çalıştık.
Aile çok önemli kazancımızdır diyerek ailenin güçlenmesi için konferanslar yaptık, makaleler yazdık ve kitap bastırdık.
Bu kentin kimliğini ve ruhunu ortaya çıkarmak için ‘’İNEGÖL TADINDA ÖYKÜLER’’ ve ’’ 1299’DAN GÜNÜMÜZE 1299 İNEGÖL’LÜ’’ İsimli kitapları yazdık.
STK’larla birlikte’’ İNEGÖL BULUŞUYOR ‘’adıyla programlar yaptık, zor zamanlarda, O meşhur Temmuz günlerinde gece ve gündüz meydanlara çıktık, darbe girişimine karşı yürüdük. Bizi bölmeye çalışanlara karşı‘’ İNADINA BİRİZ VE İNADINA KARDEŞİZ‘’ diyerek omuz omuza yürüdük.
Yol boylarında ve  şehir içinde nöbet tutan emniyet güçleriyle bir araya geldik, iftarlar yaparak yanlarında olduğumuzu gösterdik.
İlçe spor müdürlüğümüzle birlikte yürümek ve genel olarak ta spor yapmanın faydalarına  dikkat çekmek için bir dizi etkinlik yaptık.
Bilgi ve eğitim çok önemlidir diyerek her zaman okumayı ve öğrenmeyi teşvik ettik. Köy okullarına ,Domaniç teki okullara kitaplar gönderdik, Diyarbakır’ın Kulp ilçesine 1.500 civarında kitap göndererek kütüphane kurduk. İnegöl’de sokak kütüphaneleri kurduk.
Tiyatro ve skeçlerle köy ve kent okullarını gezerek eğitimde veli, okul ve çocuk üçlemesinin ne anlama geldiğini uzmanlar öncülüğünde anlatmaya çalıştık.
Cerrah mahallemizde botanik bir park yapılması için proje yaptık ve sonuçlanıncaya kadar takip ettik.
Karşılıksız İyilik yapmanın büyük bir erdem olduğunu ve herkesin mutlaka iyilik yapma kapasitesinde olabileceğini savunduk ve yüzlerce ailenin ve çocuğun sevincine ortak olduk. Hem de şov yapmadan ve kimseyi incitmeden.
Zaman zaman sorunlar ve güncel konular ortaya atarak İnegöl basınında gündem oluşturmaya ve duyarlı insanları kente dair kafa yormaya davet ettik. Sorumlu ve duyarlı basının kente olan pozitif katkılarına şahit olduk. İşini hakkıyla yapan basın mensubu kardeşlerime bir kez daha çok teşekkür ediyorum.
Kaldırımlar önemlidir, kaldırımlar esnafın balkonu değildir, kadın, çocuk ve herkesin ortak malıdır diyerek yollara düştük ve belediye başkanı ve meclis üyelerinin yasal düzenlemesiyle Türkiye’de bir ilki başardık.
VEFA çok önemlidir dedik ve bu kentin unutulan değerlerini bir Aralık gecesinde buluşturarak kente sıcak ve anlamlı izler bırakmaya çalıştık. Okullarımızda kariyer konferansları yaparak gençlerimize bir aidiyet kazandırmanın yollarını aradık. Ve bunu tam 5 yıl boyunca yaptık.
Bir çok farklı İl ve ilçeye giderek konseyimizdeki çalışmalar hakkında seminerler verdik ve projelerimizi anlattık. Farklı il ve ilçelerden gelen kent konseyi üyelerine brifingler verdik.
Kısaca iyi şeyler yapmaya çalıştık. Kimileri gördü takdir etti, kimileri hiç görmedi, kimileri de görmek istemedi. Ancak bunların hiç bir önemi yok. Dedim ya Biz bu kente olan VEFA borcumuzu gönüllü olarak yerine getirmeye çalıştık. Birlikte çok çalıştık, güzel işler yaptık. Tabi ki hatalarımızda oldu onlardan da dersler çıkardık. Bunca güzel çalışmaları sizlerle ve sizlerin destekleriyle yaptık. Ben hepinize bir kez daha çok teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar;
Beş yıllık kent konseyi başkanlığımda farklı konularda ciddi tecrübeler edindiğimi düşünüyorum. Bunları burada uzun uzun paylaşacak değilim. Ama önemli bulduğum birkaç konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum:
On yıllardan beri Maalesef 50-100 yıllık planlar yerine kısa vadeli, günü kurtaran planlar yaparak farkında olmadan geleceğimizi karartıyoruz, özeleştiriyi şeytanlaştırarak kendimizi ve kurumlarımızı çürütüyoruz. İdeolojik saplantılarla ve ön yargılarla nitelikli ve liyakatli insan potansiyelimizden gereği gibi yararlanamıyoruz. Okumaya ve bilgiye yeterince kıymet vermiyoruz. Reel hayatta daha nazik, daha sempatik ,daha saygılı ve daha sabırlı olmanın yollarını mutlaka bulmak zorundayız.
Burada amacım, asla geçmişten bugüne ülkeyi Yönetenleri eleştirmek değil. Hepsi bizim içimizden çıktı ve bizim ortalamamız. özellikle gelişmiş ülkeleri gezdiğimizde gördüğümüz güzellikler karşısında boynumuz bükülüyor ve maalesef M.Akifin o meşhur sözleri kulaklarımızda çınlıyor. ‘’İŞLERİ VAR DİNİMİZ GİBİ GÜZEL…DİNLERİ VAR İŞİMİZ GİBİ KÖTÜ…’’
Değerli konsey üyesi arkadaşlarım;
Yaptığımız her toplantıyı ve projeyi dosyalayarak bizden sonra gelecek arkadaşlarımız için güzel bir arşiv yaptık. Hem sahada, Hem sosyal medyada, hem de basında yüzlerce haber yaparak kentimize daha fazla tanınırlık ve bilinirlik kazandırdık. Buna katkı sağlayan sekreterimiz VOLKAN DERMAN başta olmak üzere, tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum.
5 yıl önce üstlendiğimiz bu kutsal görevi önümüzdeki hafta yapacağımız olağan genel kurul ile noktalayacağım. Tam zamanında ve tadında bırakmak istiyordum ve öyle olacak. İnanıyorum ki bizden sonra gelecek arkadaşlar daha güzel çalışmalara imza atacaklardır. Gerek gördüklerinde tabi ki her zaman onların yanında olacağız. Yeni gelecek yönetim, sizlerle çalışıp çalışmamakta serbesttir. Ama ben sizleri sevdim ve sizlerle unutulmaz hatıralar yaşadım. Kimseyi kırmamaya özen gösterdim. Yine de sizden  helallik istiyorum ve benim, varsa hakkım helal ediyorum.
Kent konseyinin siz gönüllü dostlarını bir kez daha saygıyla ve sevgiyle selamlarken, bu güzel ortamı hazırlayan ve her zaman yanımızda olan belediye başkanımız Sn. Alper TABAN a ve ekibine çok teşekkür ediyorum
Gününüz hayırlı olsun Allah a emanet olun.

Editör: Süper Kanal TV