İnegöl'de vatandaşlar Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 82. yılı dolayısıyla saat 09.05'te Atatürk heykelinin önünde buluştu. Burada sirenlerin çalmasıyla birlikte vatandaşlar araçlarından inerek saygı duruşunda bulunurken, bazıları ise cam ve başkanlarından eşlik etti. Saygı duruşunun ardından istiklal marşı okundu. Salonunda yapılması planlanan program pandemi nedeniyle iptal edilerek Atatürk Anıtında yapıldı.

Burada günün anlam ve önemi belirten konuşmayı Bakyapı hacı Ali Bakgör Ortaokulu Müdürü Orhan Erdoğan Yaptı. Erdoğan konuşmasında şunları söyledi. Cumhuriyetimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Hakk’a yürüyüşünün bu yıldönümünde kendisini bir kez daha Fatihalarla ve hayranlıkla yâd ediyorumBununla birlikte 10 Kasım’ı bir matem günü olarak değil, Atatürk’ün fikir ve düşüncelerinin tekrar konuşulduğu, bir kez daha paylaşıldığı; bir zaman dilimi olarak görmek lazımdır.

Hayatını milletine adayan, işgal ve emperyalist hevesleri düşmanlarının kursaklarında bırakan, bu büyük devlet ve siyaset adamını gururla, özlemle ve şükranla bir kez daha hatırlıyoruz.Atatürk öngörü sahibi, uzak görüşlü, büyük bir vizyon ve misyon insanıdır. Atatürk, yeteneklerini ve dehâsını yalnızca milleti için kullanmış, komutan, inkılâpçı, lider ve devlet adamı olarak kendisini büyük Türk milletinin bekasına adamış; askerî ve siyasî hamleleri ile Türkiye Cumhuriyeti'ne şekil veren temel düşünce ve görüşlerin mimarı olmuştur.O, yalnızca mevcut durumu gözlemekle yetinmemiş, geçmişi de dehasında yoğurarak, geleceği büyük bir isabetle görmüş ve nihai hedefi“milli bir sır gibi” taşıyarak doğru istikrarlı ve planlı bir şekilde adımlarını sırasıyla atmasını bilmiştir.Millet ve devletimize yönelik tehditlerin arttığı günümüzde, Atatürk’ü daha iyi anlamak ve O’nun milletimizi yükselten yol haritasını yeniden önümüze koymak zorundayız.

"Bir arada ve bağımsız olarak yaşama azim ve iradesi kırılmadıkça bir milletin asla yok edilemeyeceğini” tüm dünyaya ispat ederek mazlum milletlerin istiklal mücadelelerine örnek olan Atatürk’ü yüzyılın dehası yapan özelliklerinin başında, "Kuvvetli öngörüsü” gelmektedir.Atatürk, Türk milletinin varlığına kast eden her türlü sinsi tertibin farkına vararak onları deşifre etmiş, milleti uyandırmış ve bağımsızlık meşalesini yakarak Türk milletinin yolunu aydınlatmıştır.Her alanda bağımsız olmayı esas alan, milli menfaatlerden asla taviz vermeyen, zulme, baskıya, dayatmaya, esarete karşı boyun eğmeyen bir politika izlemiş ve tüm dünyanın Türkiye’ye saygıyla ve gıptayla bakmasına neden olmuştur.Vatanımızı parçalamaya yeltenenleri, büyük milletimizin binlerce yılda oluşturduğu maddi ve manevi haklarını çiğneme cüreti gösterenleri geldikleri gibi gönderen bu büyük devlet adamına, çok şey borçlu olduğumuz iyi bilinmelidir.En bunalımlı zamanlarda, kararlılığın, azmin, sabrın timsali olmuş, milletimizi boyunduruk altına alma heveslilerine Sakarya’da, Dumlupınar’da hak ettikleri cevabı vermiştir. Türk milletinin hiçbir şart altında boyunduruk altında bulunamayacağını, devrin modern silahlarıyla dahi sonuç alınamayacağını ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ seslenişiyle ortaya koymuş ve bundan da asla ödün vermemiştir. Gücünü milletten almış, heyecanını tarih ve ecdadımızın hatıralarında bulmuş, sabır ve tahammülünü muzaffer Türklüğün ruhundan çıkarmış bir liderlik vasfıyla hem milletimizin hem de mazlum milletlerin kalbinde taht kurmuştur.Şiddet ve savaş ortamında demokrasinin erdemlerine sadık kalması, milli iradenin çağrı ve taleplerine uyması Atatürk’ü çağdaşlarından ayırdığı gibi günümüzdeki pek çok benzerlerinin de önüne çıkarmaktadır.O, bir milletin yüksek hedeflere ikna edilmesiyle nelerin, hangi kıvam ve derecede başarılacağını göstermiştir.

Aziz Atatürk umut olmuş milleti kavramış, ufuk olmuş geleceği kurgulamış, güç olmuş vatanı kurtarmış, ülkü olmuş Cumhuriyeti kurmuştur.Nitekim Türkiye Cumhuriyeti bölgesel hesapları boşa çıkartan, küresel oyunları bozguna uğratan muhteşem bir dirilişin milli mücadele kahramanları eliyle oluşan destanıdır.Bu dirilişin manevi liderleri öncelikle samimiyet pınarı büyüklerimiz, ecdadımızın hayır duaları, şehit ve şühedanın eşsiz hatıralarıdır. Atatürk, milletimizin ortak ve tarihi bir değeri olmakla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin ana direğidir Cumhuriyetimiz kuruluş ilke ve iradesiyle yaşadığı müddetçe bu gerçek değişmeyecek, değiştirmeye de kimsenin nefesi yetmeyecektir. Herkes bilmelidir ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’dir, Türk vatanın istiklal ufkudur Bizlere hediye ettiği ve iftiharla sahiplendiğimiz milli değer ve yeminler aşındırılmak, hırpalanmak ve tahrip edilmek isteniyorsa da, bilinsin ki bu nafile çırpınışların sonuca ulaşması asla mümkün olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’ni itibarsızlaştırma, hatta imha çabalarının hız ve derinlik kazandığı zamanlarda Atatürk’ün birleştirici, toparlayıcı, ufuk açıcı, cesaret ve heyecan verici milli fikir ve kanaatlerine her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır Türkiye Cumhuriyeti onun göstermiş olduğu hedefler doğrultusunda bugün çok daha güçlü, çok daha güvenli ve dik duruşludur. Kuruluş ruhu çok şükür ayaktadır. Bizzat demişti ki: “Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine sadakat gerekir.” Türk milleti çok şükür bu sadakattedir.

Naçiz bedenlerin gelip geçici olduğu şu fani dünyada, Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar payidar kalacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Atatürk'ü vefatının 82. yıl dönümünde; rahmet, minnet ve şükranla anıyor, manevi hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.

Okul müdürünün konuşmasının ardından program öğretmenler tarafından okunan şiirlerinin ardından son buldu.

Editör: Süper Kanal TV