İnegöl iş dünyası Türkiye’nin kuzeydoğu Suriye’de terör unsurlarına karşı gerçekleştirdiği ‘Barış Pınarı Harekatı’na destek vermek amacıyla örnek bir duruş sergiledi. İTSO’da düzenlenen basın toplantısı saygı duruşunun ardından İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. 

Toplantıda ilk konuşmayı İTSO meclis başkanı Mahmut Demirtaş yaptı.   Demirtaş  konuşmasında şunları söyledi.  “Ülkemizin Suriye sınırını terör örgütlerinden temizlemek ve bölgede güven ve barış ortamı tesis etmek amacıyla Cumhurbaşkanımızın başkomutanlığında Barış Pınarı harekatı başlatılmıştır. Devletimizin barışı esas alarak vermiş olduğu bu kararı sonuna kadar destekliyoruz. Bölgede kahramanca çarpışarak mücadele eden askerlerimizin Allah yar ve yardımcısı olsun. Biz de kahraman askerlerimizi dualarımızla destekliyoruz. Rabbim kahramana askerlerimizi korusun, şanlı ordumuzu muzaffer kılsın.” dedi.

Ortak bildiriyi okuyan İTSO Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Uğurdağ, “ İnegöl Ticaret Ve Sanayi Odası Ve İnegöl İş Dünyası Olarak Bugün Buradayız 81 İl’de Aynı Anda Tüm Odalar Ve Borsalarla Birlikte Bu Açıklamayı Yaparak, Sizler Aracılığıyla Hem Ülkemiz, Hem De Dünya Kamuoyuna Sesleniyoruz.  Türkiye, 9 Ekim 2019’da Suriye Sınırı Üzerinde “Barış Pınarı” Adı Verilen Sınır Ötesi Harekât Başlatmıştır. Amaç, Hem Ülkemiz Sınırlarının Güvenliğini Sağlamak, Hem De Ülkemiz Ve Bölge Ülkeleri İçin Tehdit Oluşturan Terör Koridorunu Ortadan Kaldırmaktır. Bu Bölgeyi Pkk/Pyd/Ypg Ve Deaş Gibi Terör Örgütlerinden Temizleyerek, Suriye Halkını Teröristlerin Baskı Ve Zulmünden Kurtarmak, Bölgede Huzur, Güven Ve Barış Ortamını Yeniden Tesis Etmektir. Bizler Devletimizin Aldığı Bu Kararın Arkasındayız Ve Destekliyoruz. Zira Türkiye, Uluslararası Kurallardan Doğan Hakkını Kullanmıştır. Barış Pınarı Harekâtı, Evrensel Hukuk Ve Birleşmiş Milletler Güvelik Konseyi Terörle Mücadele Kararları İle Bm Sözleşmesi’nde Yer Alan Meşru Müdafaa Hakkı Çerçevesinde Başlatılmıştır. Suriye’nin Toprak Bütünlüğüne, Egemenliğine Ve Siyasi Birliğine Saygı Gösterilmektedir. Dolayısıyla Bu Harekât, Meşrudur Ve Uluslararası Hukuka Uygundur. Ülkemiz Özellikle Fırat’ın Doğusunda Sınırın Ötesinde Konuşlu Terör Örgütü Unsurlarınca, Son İki Yılda Yüzün Üzerinde Taciz Ve Hasmane Eyleme Maruz Kalmıştır. Bu Terör Örgütleri, Suriye İçinde Ve Suriyelilere Yönelik De Saldırılar Düzenlemektedir. Suriye’deki Yerel Halkın Da Terör Örgütlerinin Giderek Artan İnsan Hakkı İhlalleri, Göçe Zorlanma, Taciz Ve Zulmüne Karşı Şikâyetleri Ve Tepkileri Sürekli Artmaktadır. Herkes Artık Şunu Çok İyi Görmelidir Ki; Masum İnsanları Katleden Ve Ülkemizin Güvenliğine De Açık Tehdit Oluşturan Terör Gruplarına Sessiz Kalmamız Beklenemez. Fırat Kalkanı Ve Zeytin Dalı Harekâtıyla Başlayıp Devam Eden Tüm Bu Operasyonlarıyla Türkiye, Terör Örgütlerine Ve Destekçilerine Gereken Cevabı En Güçlü Şekilde Vermektedir. Aynı Zamanda Da Sivillerin Ve Masumların Korunmasına Azami Dikkat Gösterilmektedir. Zaten Bunu Hem Fırat Kalkanı Hem De Zeytin Dalı Harekâtlarında Da Gösterdik. Önceden Terörün Hâkim Olduğu Bölgede Hayat Normale Döndü, Barış Ve Huzur Geldi. Yurtlarını Terk Etmek Zorunda Kalmış Suriyelilerin Geri Dönüşüne De Zemin Hazırlamış Olduk. Türkiye’nin Elinden Gelen Tüm İmkânlarını Bu Bölgeler İçin Nasıl Seferber Ettiğini De Tüm Dünya Kamuoyu Gördü. Çünkü Biz İnanıyoruz Ki, Gönül Dünyasını Ve İnsanları İmar Edemeyenler, Yeryüzünü İmar Edemezler. Bizler Türkiye Olarak Yıkmaktan, Yakmaktan Yana Hiç Olmadık, Olmayacağız. Bizim Tarafımız Huzurdur, Barıştır, Kardeşliktir. Türkiye’nin Terörle Mücadeleye Dönük Çabaları, Etnik Ve Dini Temizlik De Dâhil Olmak Üzere, İnsanlığa Karşı İşlenen Suç Niteliğindeki Pkk/Pyd/Ypg Ve Deaş Eylemleri Nedeniyle Yerlerinden Edilmiş Suriyelilerin Geri Dönüşlerinin Önünü Açacak, Suriye’nin Toprak Bütünlüğü Ve Birliğinin Korunmasına Da Katkıda Bulunacaktır. Bu Nedenle Türkiye’nin Başlattığı Her Harekât, Suriyeli Göçmenler, Mazlum Ve Mağdur Durumdaki Yerel Halk Tarafından Desteklenmektedir. Tüm Bu Gerçekler Işığında, Uluslararası Camiayı, Teröre Karşı Ortak Duruş Sergileme Ve Evrensel İnsan Haklarını Bu Bölgede Hâkim Kılma Yönünde Niyetlerini Açık Bir Şekilde Göstererek, Ülkemize Destek Vermeye Davet Ediyoruz. Son Olarak, Şunu Da Herkesin Bilmesini İstiyoruz. Türkiye Ve Türkiye Ekonomisine Yöneltilen Tehditlere Türk Milleti, İş Dünyası Ve Sivil Toplumu, Bir Ve Beraber Olarak En Güzel Cevabı Verecektir. Bu Tehditler Karşısında Bu Vatanın Her Bir Ferdi, Türkiye’nin Geleceği İçin Daha Çok Çalışacak, Daha Çok Üretecektir. Gün Sessiz Kalma Değil, Milli Birlik Ruhuyla, Bir Ve Beraber Olarak Ses Verme Günüdür. Öte Yandan Bütün Vatandaşlarımızı, Özellikle Sosyal Medyadaki Bilgi Kirliliği Ve Provokasyonlara Karşı Dikkatli Olmaya Çağırıyoruz. Bu Bölgede Yaşayanlar Bizim Komşumuzdur, Kardeşimizdir. Aynı Medeniyetin, Aynı Kültürün, Aynı İnancın Mensupları Olan Bizler Arasındaki Kardeşlik Ve Komşuluk Hukukunu Kimse Yok Edemez. Aramıza Kimse Fitne Ve Fesat Sokamaz, Bizi Birbirimize Düşman Edemez. Türkiye’nin İş Dünyası Olarak Dualarımızla Ve Bütün Gönlümüzle Devletimizin Ve Kahraman Askerlerimizin Yanındayız. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Bölgedeki Terör Unsurlarını Yok Edeceğine Ve Terör Örgütlerini Hezimete Uğratacağına Olan İnancımız Tamdır. Tüm Şehitlerimize Allah’tan Rahmet Diliyoruz, Mekânları Cennet Olsun. Yaralılarımıza Acil Şifalar Temenni Ediyoruz. Cenab-I Hak Mehmetçiğimizi Korusun, Ordumuzu Muzaffer Kılsın. Yar Ve Yardımcımız Olsun." dedi.