Süpürgeotu bitkisi saplarından yapılan geleneksel süpürgelerin kullanım alanı, modern temizleme araçları sonrası giderek daralmıştır. Süpürgecilik zanaatı 1900’lü yılların başında Yugoslavya’da başlamış olup Balkanlarda Türkler bu zanaatı bölgedeki Yahudilerden öğrenmişlerdir. Süpürgeotu tohumu Nisan ayında ekilir, bozumu Eylül, Ekim aylarını bulur. Tohumu da yem sanayinde kullanılır. Süpürgeotunun gövdesi kamışa benzerken hasadı yağmurun olduğu mevsimlerde bollaşır. Süpürge yapımı otun tarlada süpürge yapımına uygun uzunlukta kesilmesiyle başlar.  Orakla yapılan hasat sırası, salkımlar süpürge yapımına elverişli kesilir. Kolay işlenebilmesi için süpürge havuzlarında ıslatılır, sonra kükürt fırınlarında altın sarısı renge kavuşacak şekilde ağartılır. Fırınlar genelde betondan olmaktadır. 

Süpürge; ayıklama, sarma, bağlama, dikme olmak üzere dört aşamada yapılır. Süpürgeler cinslerine göre çatal süpürge, fırça süpürge, battal süpürge, saplı süpürge, plastik süpürge, aynalı süpürge gibi isimler almaktadır. Süpürge yapımında tokmak, mengene (falaka), çuvaldız gibi aletler yardımıyla, çeşitli renklerde naylon ip kullanılarak çalışılır. Günümüzde bir kullanım eşyasından ziyade, folklorik bir eşyaya dönüşmüştür.
Ülkemizde Edirne, bölgemizde de Bursa Yenişehir’de oldukça gelişmiş bir meslektir. İlçemizde geçmişte Beyazıt Güler, Kadir Güler, Nazif İpek, Ahmet Şimşek gibi ustalar faaliyet göstermişlerdir. Sebahaddin Çetin ilçemizdeki son süpürge ustasıdır.


Sebahaddin Çetin ustamız, mesleği yaptığı yıllarda günde ortalama 10 adet süpürge yapabildiğini söylüyor. süpürgeotu ekimini ilçemizde pek yapılmadığını, kendi ihtiyacı olan süpürgeotunu kendi tarlalarında ektiğini, sonraları Yenişehir Ulupınar ve Hacı Ömerdere köylerinden tedarik ettiğini belirtiyor.
FOTO : YUSUF KIZIL ARŞİVİ

Editör: Süper Kanal TV