Darbeci alçakların ateş etmesi sonucunda kolunu kaybeden gazi Üzeyir Civan, inegöl'de o geceyi  anlattı. Civan darbeyi duyduktan sonra akrabalarımızla yaptığımız istişare sonucu sabiha gökçe havaalanına gitmeye karar verdik. Tuzla orhanlı gişeleri mevkiine geldiğimiz sırada önceden hainlerin  geleceğini haber alan polisler yolu kapattıklarından dolayı bizde araçlarımızdan indik. Gişelerin altında yaşanan çatışmalara şahit olduk. Gişelere ulaştığımda yüksek bir yere çıkıp orada toplanan kalabağa soluganlar arttırıp Asker Polis kardeştirdir diye hep birlikte bakıyorduk. Daha sonra bir  tarafta hainler diğer taraftada Polislerimiz ile toplanan kalabalık siviller vardı. Toplan gençlerle  konuşuyorduk. Bunlar bizim mehmetçiklerimiz bizim polislerimizi araya girelim kardeş kanı dökülmesin  bunlar bize ateş açmazlar. Silah sesleri bir ara sustuktan sonra bizlere mevzi olarak kullandığımız  araçların arkasından çıkarak yolu doğru ilerlemeye başladık. Gençler yolun sağında kalırken ben ise  tam ortada kalmıştım.

O sırada görmediğim 7-8 asker kılığına girmiş hainleri gördüm. Yine orada  onları uyarmak ve kardeş kanı akmamak için o iki elimi kaldırım üzerlerine doğru koşarak  gidiyordum. Durun yapmayın silahlarımı bırakın hepimiz kardeşiz diye bas bas bağırarak üzerlerine  doğru gitmiştim. Ve aramızda 4-5 metre mesafe kalmıştı ki, biranda kendimi toparlıyorum. Ya  üzeyir ne yapıyorsun sanki askerler kaçıyor sen onları kovalıyorsun  gibi bir halin var diyorum  kendi kendime ama o düşünce aklımda geçip geçmemişti ki sanki hayatımda duymadığım kadar kulağımda  bir çınlama sesi duyuyordum. Sanki sol kolumu elektrik çarpmıştı ne oluyor diye hafiften eğildim  sonrasında da vurulmamak için yere uzandım. Ama olayın sıcaklığıyla vurulmuştum farkında değildim.  Daha sonra silah sesleri sustuktan sonra geldiğim yere koşarak gittim.

Sol kolumu kaldırdığımda  gördüm ki sadece bir deri tutuyor. Araçların arkasında girdiğimde gelen genç koşarak yaralı var  diye bağırdılar. Daha sonra öğrendim ki o gençler Iraklı Türkmen gençleri. o gencecik ıraklı  kardeşlerimiz bizim vatanımız için milletimiz için kendi canları hiçe sayarak o ateş hattına  ulaşmışlardı o gün mücadele ediyorlardı. Ama ne acıdır ki bugün bu olayları utanmadan,  anlamadan  hayalsızca arsızca tiyatro senaryo yakıştırması yapanlar var. Ya ayıptır yazıktır şu giden kol bir  tiyatro eserinin ürünü olabilir mi Allah aşkına 251 tane can gitmiş, bu bir tiyatro olabilirmi? O  kardeşlerime sözün şu olacaktır. O gün hangi siyasi irade benim için hiç fark etmeyecekti.Ben yine  vatımı bayrağımız milletimi korumak adına aynı şekilde sokaklara çıkıp mücadele edecektim.   Annesinin kendisi gördüğünde kolun olmadığı fark edince önceleri üzülmediğini ama daha ise kendine  baktığında gözleri doluyordu. Bir anne evladının kolunun gitmesine dayanamıyordu ama o evladıda vatanının gitmesine dayanamıyordu da elhamdullila okulunu bu vatan için seve seve feda etti. Keşke canınıda bu cennet vatanı için feda edebilse. Bu vatan hepimizin bu vatana kanımızın son damlasına kadar sahip çıkacağız.

Editör: Süper Kanal TV