İnegöl'de sivil toplum kuruluşu temsilcileri, yaşanan çocuk istismarlarına tepki göstermek için basın açıklaması düzenledi.
Heykel önünde düzenlen basın açıklamasına CHP, İyi parti, ADD, Artvin derneği, Eğitim Sen Eğitim İş dernekleri katılım gösterdi.
Konuyla ilgili ilk açıklamayı İnegöl Artvinler derneği adına Nebahat Yılmaz yaptı. Yılmaz konuşmasında şunları söyledi. Bugün buraya bir insanlık suçu olan taciz ve tecavüz olaylarını lanetlemek için toplandık.
Neredeyse her gün vahşice işlenen taciz ve tecavüz olaylarıyla sarsılıyoruz.
Yerli – yabancı fark etmiyor.
Büyük – küçük fark etmiyor .
Bu saldırılardan herkes yara alıyor.
Normalde bu vahşetin toplumda bir infial uyandırması gerekirken, çok ürkütücüdür ki;
Toplumun bu vahşete duyarlılığı azalıyor gibi.
Ta ki, yeniden daha da vahşi bir olay ortaya çıkana kadar.
Devletin vahşeti yapanları yargılaması beklenirken, daha önceki yargılamalarda duyarsız kaldığını gördük.
- Bir çocuğa veya yetişkine tecavüz edilip edilmeyeceği bir tartışma konusu değildir Olmamalı diye konuştu.
Daha sonra CHP adına Yasemin Soydan bir basın açıklaması yaptı. Bildiğimiz SUÇLAR içinde vicdanımızı en çok yaralayan, bizi öfkelendiren, umutsuzluğa düşüren suç “çocuk istismarı” dır.Çünkü bu suçun kurbanı savunmasızdır.Bu durum bizde suçluluk duygusu yaratmaktadır ve biz, son yıllarda bu suçluluk duygusuyla çok yüzleştik.
Hemen hemen her gün ülkenin dört bir yanından çocuklara yönelik şiddet, taciz, tecavüz haberleri geliyor. Yaşanan olaylar ne kadar acıysa, bu olayların faillerinin bir bölümünün neredeyse ceza almadan yeniden halkın içine salınması bizler için o derece sarsıcı. Özellikle bazı davalarda suçu sabit olan sanığın “iyi hâl indirimi” alması bizlerin öfkesini daha da artırdı.
En son İstanbul Küçükçekmece'de 5 yaşındaki çocuğun cinsel istismara uğraması toplumun her kesiminde büyük bir üzüntü ve kaygı yarattı. Artık insanların canına tak etti.
Türkiye; çocuk istismarında üçüncü sıradadır. Yılda ortalama 8 bin çocuk istismara uğruyor. Türkiye'de bu suçla ilgili dava sayısı son 10 yılda yaklaşık 3 kat arttı. Rakamlar Türkiye’de bu sapkınlığın çoğaldığını giderek yaygınlaştığını ve çocuk istismarını önlemek için adım atması gereken yetkililerin bu artış karşısında hiçbir somut önlem almadıklarını görüyoruz! Çocuğa yönelik artan istismar vakaları toplumsal çürümenin de göstergelerinden biridir. Çocuklarımıza yönelen cinsel, fiziksel ve duygusal şiddetin her türlüsünü kınıyor ve en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz.
Suçu işleyenlerin aldığı cezalar tek başına sorunun çözümü için yeterli değil. Caydırıcı önlemler alınmalıdır. Çocuğu korumak devletin birinci görevidir.
Çocuğun her türlü istismarına karşı hemen acil bir eylem planının hazırlanması gerekiyor. Bu utanç tablosundan kurtulmalıyız. Çocuğa yönelik istismarı önlemek hem hukuki hem de insani bir görevdir. Hepimiz biliyoruz ki bu konuda herkes sorumlu ancak iktidarın sorumluluğu çok daha fazla. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Zehra Zümrüt Selçuk’u görevini layıkıyla yapmaya davet ediyoruz. Çocuk istismarının önlenmesi için bizlerden istenen her türlü desteği sağlayacağımızın teminatı veriyoruz ve şunun çok iyi bilinmesini istiyoruz: Yok sayarak, konunun üzeri kapatılarak taciz konusunun önüne geçilemez diye konuştu.
