ADD Genel Başkanı Hüseyin Emre Altınışık, İnegöl Şube Başkanı Birol Atay’ın daveti üzerine İnegöl’e geldi. Altınışık, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın İnegöl'deki sözlerinin ardından Atatürkçü Düşünce Derneği olarak suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Altınışık; “Alinur Aktaş’ın, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan insanlar hakkında kin kusan, çirkin açıklamalarına üzülerek şahit olduk. Bu açıklamalar bu kişilerin şahsına özel açıklamalar değil. Alinur Aktaş, siyasi zihniyetini gereği olarak Cumhuriyet‘e meydan okumuştur. Atatürk ve Cumhuriyet karşı hasmane, kindar bir tavır içerisinde duruşunu ortaya koymuştur. Kendisini de dindar, Allah dostu olarak göstermiştir. Alinur Aktaş’ın dindar olmadığını, bu söylemiyle kindar olduğunu, ülkenin birlik ve beraberliğini tehdit eder bir bölücülük ortaya koyduğunu hepimiz gördük. Cumhuriyetin değerlerini sonsuza kadar onurumuz ve namusumuz bilerek korumaya devam edeceğiz. Kurucu Genel Başkanımız Muammer Aksoy bu uğurda şehit edildi. Bahriye Üçok, Uğur Mumcu bu uğurda şehit edildi. Onlar Alinur Aktaş’tan daha temiz, masum ve inanmış dava insanlarıydı. Kendilerini Türkiye davasına, aydınlanma davasına adamışlardı. Siyasiler artık Atatürk ve cumhuriyet devrimlerine karşı kindar davranışı terk etsinler. Bunlar toplumun fay hatlarıdır, bize bir yarar sağlamaz. Ülkede bölünmeye sebep olur. Atatürkçü Düşünce Derneğinin her bir üyesi Atatürk’ün yolundan izinden gidecektir. Gerekirse bu uğurda Uğur Mumcu, Bahriye Üçok ve Muammer Aksoy’un yanına gidecektir. Siyasilerimizi uyarıyoruz din tüccarlığını bırakın, Atatürk’e sırt dönmeyiniz. Bugün sabah ilk iş olarak Genel Merkez olarak Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Toplumu bölen, aleni suç işleyen, suçu ve suçluyu öven birisinden Bursa’ya Büyükşehir Belediye Başkanı olmaz, olmamalıdır. Biz bunu takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.
ADD İnegöl Şube Başkanı Birol Atay ise şunlar söyledi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve 31 Mart Yerel seçimlerde yeniden aday gösterilen ve 31 Mart Yerel seçimlerde yeniden aday gösterilen Alinur Aktaş, ilçemizde yapmış olduğu bir toplanda; Cumhuriyetimizin kazanımlara,çağdaş ve evrensel değerlere sahip çıkan, bu nedenle de bedel ödeyen derneğimizin kurucu üyesi Sayın Bahriye ÜÇOK ve vatansever aydınlarımız Uğur MUMCU, Türkan SAYLAN ve Nazım HIKMET hakkında "devlete ve bayrağa savaş açmış kişiler" diye bahsederek, gayri insani, gayri vicdani ve gayri ahlaki bir ruh haliyle dil uzatarak bu değerlerimizi seçim kampanyasına malzeme yapmıştır. Hedef tahtasına koyulan bu Cumhuriyet Aydınlarımızın yaşamları boyunca, Devletin varlığını korumak ve bayrağımız' dalgalandırmak için, PKK ve FETÖ terör örgütleri ile mücadele etmişlerdir. Bahriye Üçok, Türk tarihçi ve siyaset bilimci, Ankara Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi'nin ilk kadın akademisyenidir. Uğur Mumcu, Türk gazeteci, araştırmacı ve yazar. 24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, teröristler tarafından arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirmiştir. Türkân Saylan, Türk tıp doktoru, akademisyen, yazar, eğitimci ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği eski genel başkanıdır. Yoksul halkımızın kız çocuklarının tarikatların tezgahına düşmeden okuyabilsinler, ayakları üzerinde durabilsinler diye mücadele ederken kanser hastalığına yakalandığı dönemde hasta yatağında fetö terör örgütünün hedefi haline gelmiş ve canı ile bedel ödemiştir. Nazım Hikmet ise işgal altındaki vatan topraklarının bağımsızlığı için şehit olan vatan kahramanlarımızı Kuvai-Milliye Destanı şiiri ile en güzel duygular ile anlatan vatansever bir şairimizdir. Daha dün CIA kuruluşu olan FETÖ mensuplarına ve elebaşına övgüler yağdıran, belediye imkanlannı buraya aktaran, 15 Temmuz teröristlerinin sofralarında maklubeye kaşık sallayan birinden; Ulusal değerlerimizi, aydınlarımızı anlamasını zaten beklemezdik. Rakibi olan Belediye Başkan Adayı için " Nilüfer'de bir tane caddeye padişah ismi, Osmanlı büyüğünün ismini kaymadı" demişti. Nilüfer'deki bazı önemli caddelerin isimleri: Fatih Sultan Mehmet Bulvarı, Barbaros Caddesi, Kanuni Caddesi, Nilüfer Hatun Caddesi, Şeyh Edebali Caddesi, Ertuğrul Caddesi, Yıldırım Caddesi v.b gibi bir çok büyüğümüzün isimleri de verilmiş durumda. Buradan çıkaracağı= sonuç ise 31 Mart'ta yapılacak olan yerel seçimler için proje üretemeyenler , Başkanlıkları döneminde yaptıkları ile belediye yi zarara uğratanlar, metal yorgunluğu nedeni ile atama ile göreve gelenler kin, nefret ve öfke saçan sözler yerine ; 6 milyon TL'ye mal olduğu söylenen PERPA'nın çatısınır neden ve nasıl çöktüğünü, Mesudiye Alt Geçidinin yarısına kadar gelip proje hatası denilerek tekrar doldurulup silbaştan tekrar yapılmasını, İnegöl Belediye Sarayından İnegöl halkının ne kadar zarar ettiğini, 20 yıldır yönettikleri şehirde her yağan yağmurun ardından göle dönen İnegöl'ü, cemaat okullarına verilen arsalardan dolayı inegöl halkının ne kadar zarar ettirildiği, Cemaatin dersanesine verdikleri arsanın imar değişikliği yaparak nasıl yaptırıldığı ve daha bir çok konu ile ilgili projelerini ve bildiklerini anlatmasını bekliyoruz. isimlerini andığı ulusal değerlerimizin devlete ve bayrağa karşı savaş açmış" olduğu yalan' siyasi hezeyanın ve kaybetme korkusunun ne inanılmaz boyutlarda olduğunun ispatıdır. Nazım'ın deyimiyle: " Hiçbir korkuya benzemez vatanını satanın korkusu..." ifadelerini kullandı.
