Akhisar olayları sonrası bir araya geldiler

2016 Yılının aralık ayında meydana gelen olayda iki kişi silahla vurularak yaralanmıştı. Olay sonrası binlerce kişi toplanmıştı. Olayın bazıları tarafından etnik olaya çevrilmesi üzerine bölgeye çok sayıda Bursa'dan takviye çevik kuvvet ile toma ekipleri gelmişti. günlerdir süren gerginlik nedeniyle bölgede inegöl emniyet müdürlüğünde görevli polis ekipleri ile Bursa'dan gelen çevik kuvvet ekipleri sürekli değişimli olarak nöbet tutmaya devam ediyor. İnegöl kaymakamı Ali Akça nezaretinde her iki taraf biraraya getirildi.

Katılan herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan Kaymakam Ali Akça, “toplanmamızdaki ana amaç birlik ve beraberlik mesajını net bir şekilde vurgulamaktır. Bugün buraya klasik anlamda barış için toplanmadık. Barış, birbirleriyle kavga eden insanlar ve topluluklar arasında oldu. İnegöl’de çok şükür birbirleriyle kavga eden insan toplulukları yok, olmadı da. Biz birlik ve beraberlik mesajı vermek için toplandık, asayişi ilgilendiren bir olay farklı mecralara sürüklenmek isterken gerek emniyetimizin zamanında ve kararlı duruşu gerekse Akhisar ve Huzur Mahallelerinde yaşayan vatandaşların sağduyulu davranışları sonucunda toplumsal hadiseye dönüşmeye konu olabilecek o gerginlik zaten önlenmişti. Kavga gürültü olmamıştı yalnızca asayişi ilgilendiren bir olay yaşanmıştı. Bu yüzden barış değil birlik ve beraberlik için toplandık. 

Ülkemizin şuanda boğuştuğu devasa meseleler, sıkıntılar var. Bunlara İnegöl olarak tuz biber ekmeyiz, buna izin vermeyiz. Aralık ayında ne kadar arzu etmesek de asayişe müessir bir hadise meydana geldi. Konunun tarafları 3-4 kişiydi. Asayişe müessir hadise bizleri üzüyor, sizleri üzüyor. Ne kadar istenmese de asayişe müessir meseleler oluyor. Bunun aydınlatılması ve çözülmesi ile ilgili birim kırsalda jandarmamız, şehirde de emniyetimizdir. Çok şükür devlet, jandarma, emniyet ve insanlar olarak bu asayişe müessir olayları aydınlatmaya, çözmeye muktediriz, suç işleyenleri yakalamaya, onlarla ilgili hukuki işlemleri yapmaya da muktediriz. Adliyemiz de güvenlik güçlerimiz de vatandaşlarımız da bu konuda hassastır. Meydana gelen hadise Akhisar ve Huzur mahallesindeki insanları rahatsız edecek seviyeye gelebilecek durumdaydı. Bu gerginliği ortadan kaldırmak için mahallelerimizdeki insanlar bizimle görüşerek asayişe müessir, 3-4 kişiyi ilgilendiren hadisenin mahalleler arasında farklı konuma çekilmek istenebilir, biz bunun ortadan kaldırmak istiyoruz, birlik ve beraberlik mesajını net bir şekilde vermek istiyoruz dediler. Gerçek ve doğru olan da budur.

Toplumlar zaman zaman bu tip olaylarla karşılaşırlar. Bundan sonra bu tip olaylarla karşılaşmamak, herhangi bir konu tekil bir hadiseyken toplumsal hadiseye dönüşmemesi için ne yapmak durumundayız? Öncelikle İnegöl gerçekten bereketli bir ilçe, hareketli bir ilçe. Bereketli olduğu için İnegöl, Türkiye’nin dört bir yanından insanların gelip yerleştiği, gelecek kurma arzusunda olduğu bir ilçe. Nüfusumuz her geçen yıl standart oranda artmaya devam ediyor. Bunun en büyük problemlerini de belediyemiz yaşıyor. Fakat nüfusun artması iyi yönetilirse o bölgenin refahının artmasıyla beraber devam eden bir süreç başlatır. İnegöl’e gelen insanlar burada gelecek gördükleri için İnegöl’e geliyorlar. Eğer bir yerde medeniyet, gelecek tesis edilecekse oranın da güvenli ve huzurlu olması lazım. O güven ve huzuru el birliği ile koruyup geleceğe taşıyacağız. Bunun aksini düşünemeyiz. Güvenin olmadığı yerde ne gelecek ne de medeniyet olur. Güvene karşı yapılacak her türlü tacizi, sabotajı, saldırıyı el birliği ile bertaraf edeceğiz. Zihniyetimiz çok berrak olacak, sadece değer üretip insanlarla paylaşacağız. Bu tip hadiseleri ortaya çıkacaksa bunu söndürmek için ne yapacağız? Prensip sahibi olmak mecburiyetindeyiz. Biz Müslümanız. Dinimiz İslamiyet ve bildiğimiz bütün hak dinler doğruluk, dürüstlük, iyilikten başka hiçbir şeyi istemez. Ait olduğumuz dinini temellerini tanımıyoruz. Mehmet Akif; Safahat diye eserlerini bir kitapta toplamıştır. Safahat’ta birbirinden güzel mesajlar veren birçok şiiri vardır. Bir tanesinde; ibret olmaz bize her gün okuruz ezberde, yoksa hiç mana aranmaz mı bu ayetlerde, lafzı muhkem yalnız anlaşılan Kur’an’ın, çünkü kaydında değiliz hiç birimiz mananın. O muhteşem kitabı okuyalım ve anlayalım. Huzur Mahallesinden ve Akhisar Mahallesinden vatandaşlarımız geldiğinde ben Kur’an-ı Kerim’den bir ayeti paylaştı. Hakkında doğru bilgi olmayan şeyin peşine gitme, çünkü kulak, göz ve gönül bundan sorumlu olacaktır. Bunu hayatınız boyunca ilke edinin ve net bilgi sahibi olmadığınız hiçbir şeyin peşinden gitmeyin. Asayişe müessir hadise bazıları tarafından isteyerek ya da istemeyerek farklı mesajlarla topluma anlatıldı. Bu farklı ve yanlış mesajlar maalesef bazı insanlarımızı bir araya getirdi. Bu insanlarımız, kaosun peşinde gitme durumunda oldular. O yüzden size birisi bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın ve hakkında doğru bilgi olmayan hiçbir şeyin peşine gitmeyin. İnegöl’de yaşayan tüm insanlarımız doğrunun, güzelin ve değer üretmenin peşindedir. Biz bu birlik ve beraberliğimizi, değer üretmenin tavrını sergilersek Allah’ın izni ile bize hiçbir şey olmaz. Bu İnegöl için de Anadolu içerisinde yer alan tüm yerleşim birimleri için de böyledir. Sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle konuşmalarında vurguladığı bir hadise vardır; biz Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Kürt’ü ile biriz, hep beraber bir Türkiye’yiz. Aklıselim olan hiç kimsenin buna itirazı olamaz. Bizim için Türk’ü de Kürt’ü de Alevi’si de Sünni’si de birdir. Biz din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan bu topraklara sevdalı, bu topraklar üzerinde yaşayan insanlara sevdalı olarak hep beraber geleceğe yürüyeceğiz. Davetimize icabetinizden dolayı büyük memnuniyet duyuyorum. Bu toplantı tamamen birlik mesajının, beraberlik mesajının verildiği bir toplantı olacaktır. Allah şimdiden hayırlı eylesin.”

Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “İnegöl’ü bir vücut gibi düşünürseniz kimimiz eli, kimimiz ayağı, kimimiz gözü… Hepimiz bir vücudun uzvu gibiyiz. Ben Kafkas göçmeni bir ailenin 3. kuşağıyım. Dedelerim 150 sene önce göçüp gelirken gelişlerinin bir amacı vardı. Orada Müslümanlara zulmediliyordu, sıkıntı vardı. Anadolu topraklarının engin hoşgörüsü dedelerimizi kucakladı. Bizim dedelerimiz gibi birçok kişinin dedelerini kucakladı. Yaşadıklarımız şehirlerdeki sıkıntılarla alakalı Anadolu’nun hoşgörülü topraklarında hep birlikte birbirimizi bulduk. Biz birbirimizi koay bulmadık. 2009’da Suriye’ye gitmiştim, çok canlı bir hayat vardı. Ulu Camisine, Kapalı Çarşı’sına gittik. Bir restoranda 1 saat süre bekledik. Şimdi Suriye’de, Halep’te taş üstünde taş yok. Hadi onların geleceği bir Türkiye vardı, Allah muhafaza bizim başımıza böyle bir şey gelirse gidebileceğimiz yer yok. Bizim birbirimizi sevmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok. Cenab-ı Allah katında üstünlük şu veya bu mahalleden, eğitimden olmak değil iyi ve ahlaklı insan, kaliteli insan olmaktır, üstünlük takvadadır. Kimisi bürokrat, kimisi işçi olarak hepimiz bu vücudun bir parçasıyız, buna sahip çıkalım. Bu süreçte iyi niyetli söylemler vardı, hepiniz çok samimi insanlarsınız. Nefs taşıyoruz. Nefsimize uyup dönem dönem hararetlenmemiz, akıl melekelerimizin zayıflaması söz konusu olabilir. Bunlar normal şeyler ama bizi bir araya getiren değerlere sahip çıkmalıyız. 

Ülkede sıkıntılı süreçler var. Bir gece kulübünde bu olay oldu diye sevinen veya bunu dindar kesime aksettiren de alçaktır, bunun bir tane adı vardır; terör. Dün stadyumdaydı ondan sonra askeriyede oldu, alışveriş merkezindeydi, hava alanındaydı, şu veya buradaydı ama amacı insanların birlik ve beraberliğine kastetmekti. Bir musibet bin nasihatten iyidir lafından yola çıkarak bu ve benzeri olayları bahane görelim. Biz beraberken güzeliz. Ayrıldığımızda hiçbir lezzetimiz olmaz. Allah bu noktada gayret gösteren herkesten razı olsun.