Konuyla alakalı açıklamalarda  bulunan Anadolu Gençlik Derneği İnegöl Şube Başkanı Yakup Tokgöz, “5 Temmuz 2009 yılında komünist Çin hükümetinin Doğu Türkistan’ın Urumçi kentinde yaptığı, resmi ve gerçek olmayan Çin kayıtlarındaki rakamlara göre 97, bölgede yaşayan Müslüman Türklerin belirttiği gerçek rakamlara göre ise de 1500’e yakın Uygurlu Müslümanın şehit edildiği ve 2 bine yakın Müslümanın da yaralandığı katliam zihinlerde tazeliğini koruyor. Öte yandan takvimler 5 Temmuz 1993’ü gösterdiğinde Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük sivil katliamlarından biri yaşandı. Erzincan Kent Merkezine 220 km uzaklıktaki Başbağlar köyüne gelen terörü örgütü PKK mensupları, köy halkını kurşuna dizerek ve yakarak katletti. Olayda 33 sivil vatandaşımız şehit oldu. Bu vesileyle hem Urumçi’de hem de Başbağlar’da katledilen kardeşlerimizi rahmetle anıyoruz” şeklinde konuştu.  

26 YILDIR DİNMEYEN ACI
Başbağlar Katliamı’nın acısının 26 yıldır milletin yüreğinde dinmediğini belirten Yakup Tokgöz, “Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü’nde 26 yıl önce teröristlerce katledilen 33 sivilin acısı milletimizin halen daha yüreğini yakıyor.  Terör örgütü pkk tarafından yapılan Başbağlar Katliamı zalimin gerçek yüzünü tüm çıplaklıklarıyla göz önüne seriyor. Yıllar önce sivilleri katleden ve evleri yakan zalim ve hain zihniyet pkk terör örgütü halen daha insanların canlarını yakmaya ve askerlerimizi şehit etmeye devam ediyor. Bizler Anadolu Gençlik Derneği Temsilcileri olarak her zaman zalimin karşısında mazlumun ise yanında olacağız. Bu vesileyle, pkk teröristleri tarafından şehit edilen Başbağlar Köyü’ndeki vatandaşlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. ALLAH C.C. onları makamların en güzeli şehitlik makamlarıyla mertebelendirir inşallah” ifadelerini kullandı.

KATLEDİLDİLER
Urumçi’deki Müslüman Türklerin zalimce katledildiğini belirten Yakup Tokgöz, “Bugün 5 Temmuz 2019. Doğu Türkistan, Urimçi’de ki Müslüman kardeşlerimize zalimce yapılan Urimçi katliamının onuncu yılı. Urimçi’deki Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz zorba Çin yönetimi tarafından basılarak feci bir şekilde katledildiler. Bu baskında çok sayıda masum Uygur Türk’ü kardeşimiz şehit edildi, uzun süre hapishanelerde tutuldu ve halen daha ailesine ulaşamayan veya yakınlarından haber alamayan kardeşlerimiz var. Çin devleti bütün dünyanın gözü önünde Müslüman Uygur Türklerini katletmiş, basını da kullanarak  kendilerini haklı çıkaracak argümanlara başvurmuşlardır” ifadelerini kullandı.

ZULÜM HER GEÇEN GÜN YENİ BİR ZORBALIKLA DEVAM ETMEKTE
Zalim Çin yönetiminin Doğu Türkistanlıları vatanlarına sahip çıkma ve dinlerini yaşama konusunda sindirme çalışmaları, her geçen gün yeni bir zorbalıkla devam ettiğini belirten Yakup Tokgöz, “ Çin Yönetimi Müslüman devlet memurlarının, öğrencilerin ve işçilerin oruç tutmasına ve namaz kılmasına müsaade etmemektedir. Kişilerin evlerinde bulunan Kuran-i Kerimlere dahi tahammülleri yok. Her eve zorunlu olarak Çinli erkeklerin yerleştirilmesi, keyfi gözaltılar gibi birçok zulümler devam etmektedir. Söz konusu Doğu Türkistan olunca insan hak ve özgürlükleri Çin yönetiminin umurunda bile değildir.  Bütün bu zulümlere karşı Doğu Türkistanlı samimi Müslümanlar her türlü cezaya katlanarak çeşitli yollarla dili, dini ve milli kültür ve medeniyetlerini yaşayıp korumaya gayret etmektedir” dedi.

İSLAM ÜLKELERİ ZULME KARŞI DİK DURMALI
Yakup Tokgöz sözlerine şu şekilde devam etti: “Çin’in baskı ve zulümlerine karşı İslam Ülkeleri uluslararası insan hakları platformu kurmalı ve İslam ülkelerinin ağabeyi konumunda olan Türkiye, zulümlere karşı daha dikkatli hareket etmelidir. Doğu Türkistanlıları terörle bir arada göstermeye çalışanlara şiddetle karşı çıkılmalı Çin hükümeti zulümlere karşı uyarılmalı ve islam ülkeleri Müslümanlara yönelik her yerde yaşanan baskılara ve zulme karşı dik durmalıdır.Dünyanın her yerinde Müslümanlara karşı yapılan baskı, işkence ve zulümleri görünce bir kez daha anlaşılıyor ki hiç vakit kaybetmeden Müslüman ülkelerin birlikteliği oluşturulmalıdır.  22 yıl önce 54. Hükümet başbakanı merhum Necmettin Erbakan Hocamız tarafından temelleri atılan D8’ler harekete geçirilmelidir. D8’lerin amacı her yıl temmuz ayında toplantı yapıp dağılmak değildir. D8’lerin amacı Müslüman ülkelerin birlikteliğini sağlayıp, nasıl bir güç olduklarının farkına varmaları ve hem
Müslümanlara hem de tüm dünyadaki zulüm gören hangi din ve ırktan olursa olsun insanlara huzur ve barışı sağlamaktır. Müslümanların kendi aralarındaki farklı düşünceleri bir kenara bırakıp ümmet olma konusunda gayret ettiklerinde dünyaya yeniden huzur geleceğine inanıyoruz. Urumçi Katliamı'nda şehit edilen kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz