14 Ekim Çarşamba günü, 1 Muharrem 1437 olup HİCRÎ YILBAŞIDIR. 13 Ekim Salı gününü 14 Ekim Çarşamba gününe bağlayan gece de Hicrî yılbaşı gecesidir.
Hicrî yeni yılımızı tebrik eder, İslâm’ın ve Müslümanların aziz ve mansûr olmasına, maddî ve manevî hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan dilerim.
Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin Mekke-i Mükerreme'den Medine-i Münevvere'ye hicret, göç etmelerini tarih başlangıcı olarak esas alan takvime "hicrî takvim" denir. Bu takvim, ayın yörüngesi üzerindeki dönüşüne göre düzenlendiği için: "Kamerî, ay takvim", bütün İslâm ülkelerinde kullanılageldiği için de "İslâm takvimi" diye de isimlendirilmiştir.
On iki ay esasına dayanan hicrî takvim yılı, Muharrem ayı ile başlar ve Zilhicce ayı ile sona erer. Hicrî, kamerî aylar şunlardır: "Muharrem, Safer, Rebiulevvel, Rebiulahîr, Cemaziyelevvel, Cemaziyelahir, Receb, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade ve Zilhicce. Lütfen ezberleyelim ve çocuklarımıza da ezberletelim. 
Bu ayların uzunluğu 29.5 gündür, bundan dolayı bazı aylar 29, bazıları da 30 gün olur. Bu aylarda rü'yet yani hilali görmek, esas alındığından hangi ayın 29, hangi ayın da 30 gün olacağı kesin olarak ancak hesap ile değil, rü'yet ile tespit edilebilir. Çünkü hilalin seyyaletinden dolayı hareketleri tam olarak tespit edilememektedir. Hicrî yıl müddeti: 354 gün 36705 saniye olduğundan miladî takvime göre hicrî takvim, her yıl on bir gün önce gelir ve hicrî yılın ayları, mevsimler içinde dolaşarak 33 yılda miladî bir yıl içindeki dönüşünü tamamlar.
Hicrî takvim, hicretin 16 veya 17. yılında, Hz. Ömer’in (R.A.) hilafeti esnasında, sahabe-i kiram ile yapılan istişareler neticesinde uygulamaya konulmuştur. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, Rebiulevvel ayında hicret etmişti. Ancak hicrî yıl, Muharrem ayı ile başladığından tarih iki ay sekiz gün geri alınıp hicrî takvimin başlangıcı, 1 muharrem olarak tespit edildi.
Bütün takvim başlangıçlarına, o takvimi kullananlarca mühim ve mukaddes sayılan bir hadise esas alınır. Hicrî takvimde de, hicret esas alınmıştır. Çünkü hicret, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz ve ashabının, dine hizmet etmek ve İslâm devletini kurmak üzere ALLAH Teâlâ'nın izni ile Mekke-i Mükerreme'den Medine-i Münevvere'ye göç etmesi olup İslâm tarihinin bir dönüm noktası ve en önemli olaylarından biridir.
Hicret; İslâm davasının hedefe giden yolunda bir dönüm noktasıdır. Hicret; İslam toplumunun teşkilatlanması, bir güç haline gelmesi ve çevresine kendini kabul ettirmesi sürecinin ilk adımı olmuştur. Hicret; her vesile ile birlik, beraberlik ve dayanışmayı vurgulayan İslam’ın hayat bulmasına yol açan önemli bir olaydır. Hicret; imanın maddi güç karşısında kazandığı zaferin simgesidir. Hicret, ALLAH rızası için; anadan, babadan, yardan, diyardan, maldan, mülkten hatta candan, evlattan vazgeçişin, ibretli ve meşakkatli kıssasıdır.