İstanbul Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç’in konuşmacı olduğu toplantıya birliğin yönetim kurulu üyeleri, MÜSİAD İnegöl Şube Başkanı Halil Malkaç, İGİAD Başkanı Hakan Özdemir, Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, OSB Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Şahin ile mobilyacılar katıldı. 

HEP BİRLİKTE YÜRÜMEMİZ LAZIM
Programda konuşan İstanbul Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, “Eskiden İnegöl mobilyasını kullanıyorum demeyle ilgili bir tereddüt vardı. İnsanlar aldıkları mobilyanın İnegöl Mobilyası olduğunu söylemekten kaçınıyorlardı. Bugün İnegöl, Mobilya Sanayiciler Derneğini oluşturdu ve çok güzel çalışmalar yaptı. İnegöl mobilyası üzerindeki kötü algı kırıldı. Zengin ve fakir ülkeler arasındaki fark ne? Kurumu olan ülkeler zengin olur, bireysel düşünen toplumlar fakir kalır. Hızlı yürümek istiyorsan yalnız yürü, daha uzaklara yürümek istiyorsan beraber yürü. İktisat tarihinin temelinde bu vardır. Beraber yürüyen toplumlar dünyadaki her şeyi elde ederler. Biz neyden şikâyetçiyiz? Bir arada olmayan mazlum toplumlar görünmüyor. Dünya bir araya gelmeye çalışıyor ama zengin ülkeler bunu istemiyorlar. Hızlı gidiyoruz ama sürdürülebilir başarı elde etmek için beraber yürümemiz lazım.”


YENİYİ PAARLAR KAZANIRKEN ESKİ PAZARLARI UNUTMAMALIYIZ
“Biz bir ülke için üretmiyoruz. Avrupa, Asya, Afrika var. Nerede bir kriz olursa başka kapı bulabiliyoruz. Tabi bir yandan da zor… Ne kadar çok müşterisi varsa bir yandan fayda sağlar ama hizmet götürme zorluğu da yaşatır. Bazı ülkelerde yoğunlaşıp oralarda kalmamız lazım ama maalesef yoğunlaştığımız ülkeleri zamanla kaybetmişiz. Yunanistan, İran, İsrail, BAE, Libya’ya baktığımızda kalıcılığımız bozulmuş. Haksız rekabet yapıyoruz ve kalıcı olamıyoruz. Kazandığımız pazarları kaybetmememiz lazım. Eski müşterinin maliyetiyle yeni kazanılan bir müşterinin maliyeti hesaplanmış, yüzde 20 fark oluşmuş. Eskiye 1 emek veriyorsan yeniye 5 emek harcaman lazım. Var olan müşterileri kaybetmememiz lazım. Pazarda en esnek hareket fiyattır, kim ucuz veriyorsa o satar ama bu demek değildir ki gelecekte de satar… Pazarda kalmanın fiyattan başka yollarını bulmamız lazım. Fiyatla kazanılan pazarlar çabuk kaybedilir. Her zaman sizden aşağı fiyat verilebilir. Daha tasarımlıyı, daha iyiyi, daha kaliteliyi daha ucuza veremez. Kısa vadede fiyat düşürüp ele alabilir ama uzun vadede hep beraber kaybetmiş oluruz.”

DÜNYA PAZARINDAKİ HEDEF %2,5
“2007 yılında dünya pazarından aldığımız pay 0,8 iken bugün 1,4’e çıktı. Dünya pazarından 2023’te yüzde 2,5 pay almayı hedefliyoruz. Türkiye’nin dış ticaretine yüzdesel olarak katkı koyan bir mobilya sektörü bulunuyor. Bu sene biraz daha sıkıntılı olmasına rağmen 2000’den bu yana kilogram fiyatını artıran bir sektörüz. Kilo bazında 3,5-4 dolar arasına geldik. Dünya fiyatlarında en az 7 dolar. Bu pazardan pay almak, katma değerli mobilya üretiminden geçiyor. Bunun yolu zamla olmaz. Tedarikçiler her gün zam yapıyorlar. Para kazanmanın yolu verimlilikten, teknolojiden, yeni malzemeden, tasarımdan geçiyor. Siz bize yeni bir malzeme oluşturun, bu yeni malzemeyi dünyada daha katma değerli satın, biz de onunla ürettiklerimizi daha katma değerli satalım. Var olan malzemenin dünyada değeri var. Bunun yolu zam yapmak değil, verimlilikten geçiyor. Devletler bütçe açığı verdiklerinde önce kendine bakıyor, kamuyu küçülteceğim diyor ve küçültüyor. Lojmanları, arabaları satıyor. Sadece vergi artırarak bütçe açığını kapatan ülkelerin hiçbiri iflah olmuyor. Bizim ihtiyacımız yeni malzeme üretimi. Tedarikçilerin hiçbir organizasyonuna katılmayın. Size sizin paranızla promosyon veriyorlar, ileride zam olarak geri alacaklar. Devlet desteklerinden istifade edin” ifadelerini kullandı.

Editör: Süper Kanal TV