Türkiye sandık başına gitti ve son kararını verdi. Adam kazandı. CHP'nin başında olan Kılıçdaroğlu yine kaybetti.

En önemli soru bu belki de bu olacak. 

Zira "Adam kazandı" ve Türkiye değişim vurgusunu iktidara değil muhalefete mesaj verdi.

Dolayısıyla yarından itibaren muhalefetteki olası değişimler konuşulacaktır artık bence.

Bu tabi ki bu sadece CHP için değil, diğer partiler için de geçerli bu durum. 

Ancak yeni kurulan partiler muhtemel oylarının çok üzerinde milletvekiline sahip oldukları  ve oy oranlarının ortaya çıkmasını gizledikleri için bir şekilde siyaset sahnesinde yer almaya devam edeceklerdir şimdilik.

Kılıçdaroğlu ise kaybetmenin yanında milletvekili hesabında yaptığı hatalar ya da verdiği tavizler nedeniyle de çokça sorgulanacak gibi. Parti içinde şimdiden çatırdılar başladı gibi..

Bu akşam yaptığı açıklamada CHP Genel Başkanlığı görevini bırakmaya hiç niyeti yok... 

"Adam kazandı" bir slogan artık.

Hatta bu slogan daha da içselleşecektir.

Durum böyle iken Erdoğan yeniden seçilerek Türkiye'nin gelecek 5 yılına daha yön verecek. 

14 Mayıs seçim sonuçlarıyla birlikte TBMM çoğunluğu sağlayan Cumhur ittifakı buna birde 28 Mayıs yapılan  seçimlerle cumhurbaşkanlığla taçlandırılan zafer ile birlikte mevcut sistem halktan onay almış oldu.

Millet Parlamenter sisteme dönüşü böylelikle  reddedilmiş oldu.

Halk doğrudan Cumhurbaşkanını seçme hakkını elde etmişken bunu  geri vermek istemiyor.

Bu seçimlerde sandığa gidenlerin çoğu, Ekonomik sıkıntılarla birlikte oluşan alım gücü zorluğuna rağmen Erdoğan'ın izlediği politikalara destek vermeyi tercih etti. 

Aslın bir anlamda "Çözerse Erdoğan çözer" demiş oldu.

Bu seçimlerde  bir kez daha  şans  vermiş oldu. 

Seçimlerde yaptıkları konuşmalarda Yerli ve milli söylemi böylelikle tutmuş oldu.

Güvenlikleştirme söylemleri ve politikaları desteklenmiş oldu. 

Dış politikadaki tutumun devam etmesi istenmiş oldu.

Diğer taraftan Muhalefete yönelik oluşan algı da böylelikle oturmuş oldu. 

Yani yatırımların durdurulacağı söylemleri; teröre destek veren parti ve unsurlara yönelik net mesajlar vermemesi, ikinci turda söylem değişimine rağmen bunu topluma anlatamaması; kamudan ihraç edilen terörle iltisaklı isimlerin dönüşüne yönelik söylemleri; yerel yönetim özerklik şartnamesine yönelik mesajları ve bir daha çok unsur Kılıçdaroğlu'nun kaybetmesine neden oldu.

Hatta diğer  koşullar lehineyken.

Yani  bu seçimde de Kılıçdaroğlu'nun izlediği politika Erdoğan'ı yenmeye  yetmedi açıkçası.

Hatta kurduğu tüm ittifaklara rağmen bile yetmedi.

İki büyük Büyükşehir İstanbul ve Ankara Belediye Başkanları gibi önemli isimlerin yanı sıra ikinci Tur'da Ümit Özdağ gibi isimlerin desteğine rağmen yine yetmedi.

Kılıçdaroğlu bir kez daha kaybetti.

Aday olma ısrarında direnince bu kez kendisi bizzat kaybetti.

İttifakta bulunan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "kazanacak aday" mesajı gerçekleşmiş oldu.

Akşener birkez daha haklı çıktı.

Şimdi kurultay süreci başlayacak. 

Aksilik olmazsa yeniden aday olacak.

Ve seçilecek.

Ziya az buz oy almadı.

Bir şekilde kendisini başarılı gösterecek.

Oy oranlarını arttırdığını söyleyecek.

Bekleyip göreceğiz.

Bu durumda elbette 6'lı masanın durumu da önemli olacak.

Belki de herkes yoluna gidecek ama önümüzde bir yıl sonra yerel seçimler var.

Bu durum göz açıp kapayıncaya kadar vakit gelecek.

Sonuç olarak önümüzdeki günlerde çok konu çıkacak yazılacak çizilecek.

Bunların başında Yeni kabine, TBMM görevleri, CHP kurultayı, ittifakların durumu gibi konular.

Bunlar netleştiğinde bizlerde bunları kaleme alacağız 

Ama şu bir gerçek ki "Adam kazandı" sözü "yeniden kazandı" olarak 28 Mayıs 2023 tarihinde güncellenmiş oldu.

Bu sonuçlar özellikle bir çok kesimin hedefi haline gelen Muharrem İnce faktörünün Kılıçdaroğlu'nun kaybetmesinin nedenleri arasında  olmadığı da ortaya çıkmış oldu.